"minibüsün içinde" - Traduction Turc en Arabe

• في الشاحنة
• داخل الشاحنة

Rhisa'yla romantik bir yere gideriz sonra babam kapıyı açar o anda onun kardeşinin kızını minibüsün içinde öpüyor olurum.
سآخذ ريسا إلى مكان شاعري، وعندما يفتح أبي الباب، يجدني في الشاحنة أقبّل ابنة أخيه.

Aslında onun yerine neden sen, minibüsün içinde takılmıyorsun?
حقيقة يجب عليك أن تبقي وعضلاتك في الشاحنة

Unutma, biz minibüsün içinde her şeyi dinliyor olacağız.
, تذكر , نحن سنكون في الشاحنة نستمع لكل شيء

minibüsün içinde iki çocuk vardı, yaylım ateşi sırasında yaralanmışlardı.
داخل الشاحنة كان هُناك طفلان، واللذان جُرِحا أثناء وابل إطلاق النار.

minibüsün içinde birisi var mı?
أيوجد أحد داخل الشاحنة ؟

Bir polis memurunu öldürmek zorunda kalacak kadar kötü ne vardı acaba minibüsün içinde?
ما الذي كانوا يفعلونه في الشاحنة , بالشاحنة,الذي هو شنيع للغاية لدرجة أنهم يقتلون شرطية ؟

minibüsün içinde nerdeyse 1 saat bekledik.
جلسنا في الشاحنة لمدة ساعة تقريباً

Paranı istiyorsan, hepsi minibüsün içinde.
لو أردت المال فهو هناك في الشاحنة

Aptal şey minibüsün içinde yapmış olmalı.
شيء غبي الذي فعلتة في الشاحنة

Ayrıca Goodwin, minibüsün içinde radyoaktif bir düzenek var, bir çeşit bomba sanırım.
(غودوين) هناك جهاز نووي مشع في الشاحنة نوع ما من قنبلة مختلفه

Tim minibüsün içinde kalacak.
"تيم" سيبقى في الشاحنة