"mukayese" - Traduction Turc en Arabe

    • مقارنة
        
    • يقارن
        
    • تقارن
        
    • أقارن
        
    • بالمقارنة مع
        
    • بقدر جمال
        
    • تقارني
        
    Zekamı, çalışmayan bir çakmak ile mukayese etmek. Open Subtitles مقارنة ثقافتى بولاعة السجائر التى لا تعمل
    Düşündüm de, kişisel savaş planlarımızı mukayese edebiliriz. Open Subtitles أعتقدت إنه ربما نستطيع مقارنة خطط المعارك فى جبهتينا
    Ve bana güvenin, burası evin geri kalanıyla mukayese bile edilemez. Open Subtitles و ثقوا بي ، لا يوجد شئ يقارن بباقي المكان هنا
    Bu rakamı görüntüye dökmek için burada 40,000 örümcek türünü 400 memeli ile mukayese eden bir tablo var. TED لتوضيح هذا الرقم في الإطار العام ، يقارن هذا الرسم بياني بين 40،000 نوع من العناكب بالـ 400 نوع من الرئيسيات.
    Dedektif Britten, kendinizi, deliliği yüzünden akıl hastanesine konmuş bir şizofreni hastasıyla mukayese ediyorsunuz. Open Subtitles محقق بريتن انت تقارن نفسك بمريض تشيزوفرينيا قادته أوهامه ليكون نزيلا بالمصحة
    Her zaman kendimi onunla mukayese eder, sonra da onun burnundan getirirdim. Open Subtitles قضيتُ وقتي كله أقارن نفسي بها، ثم صببتُ غضبي من هذا عليها.
    Böylece, yerçekimi ve elektromanyetizma ile mukayese edildiğinde, çekirdek kuvvetleri her ne kadar çok küçük ölçeklerde rol oynasalar da, günlük hayatımızı derinden etkilerler. Open Subtitles أذاً بالرغم من أن بالمقارنة مع الكهرومغناطيسية والجاذبية القوى النووية التى تتصرف على نطاق ضيق
    Yaşam kararı ile babasına ağlayan küçük kızın göz yaşları mukayese edilemez bile. Open Subtitles الوصية ليست بشيء يذكر مقارنة بدموع فتاة صغيرة تريد والدها
    Unutmayın. O otostopçu ile mukayese edilecek bir şey değil. Open Subtitles لكن اسمحي لي ، فهذا لا شئ مقارنة بالرحال
    Yani tek yapmam gereken mukayese yaparak senin benden iyi görünmeni sağlamak. Open Subtitles إذن ، مهمتي أن أجعلك تبدو جميلاً مقارنة بي
    Şimdi sana yapacaklarımla bunu mukayese et. Open Subtitles والآن، مقارنة لما أنا على وشك أن أفعله بك
    Ama kuzuyla geyik etini mukayese edemezsin! Open Subtitles لكن لا يمكنك مقارنة لحم الخروف مع لحم الغزال!
    Canını sıkan şey ne? Şirketin çalışmalarıyla mukayese bile edilemez. Open Subtitles أيجب أن تتصرف هكذا إنها لاشيء مقارنة بشلالات (نياقرا)
    Ama hiçbiri Sahara'daki gökyüzüyle mukayese edilemez. Open Subtitles ولكن لا شيء يمكن أن يقارن بالسماء في الصحراء
    Nicole Paterson rozetlerin ve afişlerin olabilir ama bir filmle mukayese edilebilir mi? Open Subtitles قد يكون عند نيكول باترسون أزرار وملصقات، لكن هل يقارن هذا بفيلم؟
    Sonra bana "anal tramvayla hiçbir şey mukayese edilemez" dedi. Open Subtitles لقد قالت لا يوجد شئ يقارن بالصدمة المباشرة
    Eğer kitabınızı bu kitaplarla mukayese edecekseniz, kitabınız müstehcen değil. Open Subtitles إذا كنت تقارن هذين الكتابين بكتابك، كتابك ليس قذراً.
    Ama şu an yanındaki şeytanla mukayese bile edilemez. Open Subtitles لكنها لا تقارن بالمخلوق الشيطاني الموجود عندك
    Bu genç yaşında, kendini Herkül ile nasıl mukayese edersin? Open Subtitles كيف يمكنك وأنت بهذا العمر الصغير أن تقارن نفسك بـ(هرقل)؟
    Sıradan olduğum doğru. Sizlerle mukayese edilemem. Open Subtitles عادى جداً لكنى لا أقارن بكم
    Sıradan olduğum doğru. Sizlerle mukayese edilemem. Open Subtitles عادى جداً لكنى لا أقارن بكم
    Yine de gezegenimizin tarihi boyunca tüm bitki krallığının yaptıklarıyla mukayese edildiğinde, bu bile önemli değil. Open Subtitles حتى ذلك يتضاءل في التفاهه بالمقارنة مع ما فعلت مملكة النبات كلها عبر تّاريخ كوكبنا.
    Herkes annemle mukayese bile edilemeyeceğimi söylüyor. Open Subtitles الجميع يخبرني بأنني لستُ بقدر جمال أمي
    Yani sizleri haşerelerle farelerle, bitlerle falan mukayese ettikleri düşünülürse ben sadece, şey... Open Subtitles أعني أنه عندما تقارني بــ الحشرات و القوارض و القمل أعني

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus