2008 de Mumbai'deki terörist saldırısını düşünün. | TED | لننظر إلى الهجوم الارهابي عام 2008 في مومباي. |
Sonraki sayımızın teması Mumbai'deki pazarlar. | Open Subtitles | موضوع عددنا القادم عن البازارات في مومباي |
Ronald McRude, Mumbai'deki birleşmiş kumanda merkezinin genel danışmanıydı. | Open Subtitles | مقر الشركة في مومباي المستشار العام هو رونالد ماكرود |
Mumbai'deki elmas işleme tesisi ve bugünkü Meksika üzerindeki kargo uçağı. | Open Subtitles | "منشاة تخزين الماس في "مومباي "و طائرة شحن حكومية فوق "المكسيك |
Zaman içinde ve düzenli araştırmayla bu tamir çarkının nasıl döndüğünü anlamaya başladık; çünkü bu tamircilik bir tek Mumbai'deki bir köşe başında gerçekleşen bir şey değil. | TED | ومع مرور الوقت، بدأنا نفهم والبحث بشكل منهجي عن ماهية نظام الترقيع البيئي هذا لأن هذا شيء ما يحدث ليس فقط على زواية شارع في مومباي. |
Harika.Mumbai'deki elemeler ay sonunda. | Open Subtitles | "عظيم، أداء التجارب في "مومباي في نهاية الشهر |
Mumbai'deki evsizler kervanına katılacağım. | Open Subtitles | الآن سأعد من طبقة المشردين في مومباي |
Bu adamı Mumbai'deki müşterilerimizi soyduğundan beri takip ediyoruz. | Open Subtitles | لقد كنا نلاحق هذا الرجل منذ ان سرق عميل لنا في (مومباي) |
Kasa, Mumbai'deki ABD elçiliğinde bizi bekliyordu. | Open Subtitles | الصندوق كان ينتظرنا في السفارة الأمريكية في (مومباي). |
Mumbai'deki yangında bir çok kişi yandı ve daha sonra iletişime geçmedi ve onu görende olmadı. - Kanıtın bu mu? | Open Subtitles | -الكثير من الجثث تفحمت في هذا الحريق في مومباي ، |
- Guangzhou'daki girişim ve Mumbai'deki fabrika. | Open Subtitles | بداية العمل في (قوانغتشو) والمصنع في (مومباي) |