Neden mutfağa kadar uçup bana bira getirmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تطير الى المطبخ وتحضر لي جعة ؟ |
Olmaz, hiç sorun değil. mutfağa kadar ben götüreyim. | Open Subtitles | لا , لا تهتمي سآخذها الى المطبخ |
Annem, banyodan mutfağa kadar terliklerini şaklatarak yürür. | Open Subtitles | تخرج أمّي من الحمّام و تذهب مباشرةً إلى المطبخ |
Neden genç bayana güzel bir limonata için mutfağa kadar eşlik etmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تأخذ الفتاة إلى المطبخ لإحتساء شراب الليمون؟ |
Şimdi postalara bakar, istemediklerini kovaya atar... mutfağa kadar gitmek zorunda kalmazsın | Open Subtitles | الآن يمكنكِ فتح البريد و رمي البريد الذي لا ترغبين به في تلك السله، دون الحاجة للذهاب إلى المطبخ |
Birincil olay yerini de mutfağa kadar genişletin. | Open Subtitles | في الواقع، وسّع نطاق مسرح الجريمة إلى المطبخ. |
Beni mutfağa kadar takip etmiş olmalı. Orada yaptım. | Open Subtitles | لابد أنه تبعني إلى المطبخ حيث قتلته |
Benimle mutfağa kadar gelebilir misin? | Open Subtitles | تعال معي إلى المطبخ. |
Zoey mutfağa kadar sürünerek geldi. Ayağa kalkmak için tezgâha tutundu. | Open Subtitles | "زحفت (زوي) إلى المطبخ وأمسكت بالمنضدة لترفع نفسها" |
mutfağa kadar yarışalım. - Yaşasın! | Open Subtitles | . سأسابقك إلى المطبخ |
Tamam, mutfağa kadar ulaştı. | Open Subtitles | حسناً، لقد وصل إلى المطبخ |