Victoria Davis, kendisi Clothes Over Bros'un yeni başkanı olur sana nakit ödeme yapmaktan çok mutlu olacaktır. | Open Subtitles | فيطنوريا دايفيز رئيسة كلوز اوفر بروز ستكون سعيدة جدا بأسترجاع اموالك كاملة |
- Eminim aile, hazır olduğunda sorularınızı cevaplamaktan çok mutlu olacaktır. | Open Subtitles | انا متاكدة ان العائلة ستكون سعيدة لإجابة كل أسئلتكِ حالما يكونون مستعدين. |
Pişmanlık duyuyor olabilir, fakat sözünü tuttuğu için mutlu olacaktır. | Open Subtitles | ربما يكون لديه بعضاً من الندم. لكن اصدق أنه سوف يكون سعيداً لأنه لم يقطع وعده |
Belki bu yüzden sözü kızına bırakırsam mutlu olacaktır. | Open Subtitles | لذا فإنه سيسعد أن ترثاه ابنته الحبيبة ماري ببعض الكلمات |
Babam, koridorun sonunda, soldaki gizli merdivenin aşağısında. Eminim ki seni şimdi görürse çok mutlu olacaktır. | Open Subtitles | في نهاية الرواق ستجدون سلم سري على يساركم أبي هناك, أنا متأكدة أنه سيكون سعيداً لرؤيتك الآن |
Lola, beni temiz ellerle görünce mutlu olacaktır. Ne dersin? | Open Subtitles | لولا ستكون مسرورة لرؤيتي بأيدٍ نظيفة ألا تظن ذلك ؟ |
Eminim gelip onu ziyaret etseniz çok mutlu olacaktır. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنكم إذا أردتم المجيء لرؤيتها، فإنها ستسر لذلك |
Aile için yerinde bir yatırım yaptığını görünce çok mutlu olacaktır. | Open Subtitles | هى سوف تكون سعيدة فقط عندما ترى ماذا فعلت إستثمار حكيم للعائلة |
Başka bir ailenin yanında daha mutlu olacaktır. | Open Subtitles | سيكون أسعد مع عائلة أخرى. |
- Annen de aynı benim gibidir aslında, yanı başında oturup ona gülümsediğin müddetçe, hep mutlu olacaktır. | Open Subtitles | طالما تقفين بجانبها و تبتسمين ستكون سعيدة جدا |
Benim adım Mala, kabilem sizi onur konuğu olarak ağırlamaktan mutlu olacaktır. | Open Subtitles | ،اسمي هو مالا وقبيلتي ستكون سعيدة لاستقبالكم كضيوف شرف |
Eğer istediğinin bu olduğunu söylüyorsa eminim mutlu olacaktır. | Open Subtitles | إن قالت بأن هذا هو ما تريده، فأنا متأكد بأنها ستكون سعيدة. |
%30 karşılığında bile dönse mutlu olacaktır. | Open Subtitles | سوف يكون سعيداً بالحصول على وظيفة بنسبة 30% مما يكسب الآن |
%30 karşılığında bile dönse mutlu olacaktır. | Open Subtitles | سوف يكون سعيداً بالحصول على وظيفة بنسبة 30% مما يكسب الآن |
Ajan Carter ifadeni almaktan mutlu olacaktır | Open Subtitles | عميل كارتر سوف يكون سعيداً لأخذ اقوالك |
İnsanlığın yarısından fazlası bu alanda yaşıyor, bu yüzden bu doğrudan kültürel bağ ile büyük bir güvenle söyleyebilirim ki eğer Batı daha akıllıca bir strateji benimsemeyi seçer ve minimalist, multilateral ve Makyavelci olmayı hedeflerse dünyanın geri kalanı Batı ile çalışmak için mutlu olacaktır. | TED | وأكثر من نصف البشرية يعيشون على هذه المساحة لذا بهذه الصلة الثقافية المباشرة أستطيع القول بقناعة عظيمة بأن الغرب إذا أختار أن يتبنى استراتيجية أكثر حكمة بأن يكتفوا بالحد الأدنى و يكونوا متعددي الأطراف وميكافيليين سيسعد بقية العالم في العمل مع الغرب |
Ya Jerry içeri girerse? Bizi iyi vakit geçirirken görünce mutlu olacaktır. | Open Subtitles | سيسعد برؤيتنا نستمتع بوقتنا |
Eminim Vanya bu kadar şekeri almaktan mutlu olacaktır. | Open Subtitles | أنا متأكده أن فانيا سيكون سعيداً لأخذ كل هذه الحلوى |
Orada seni görünce mutlu olacaktır. | Open Subtitles | أقصد أنه سيكون سعيداً لأنك ستكون موجوداً هناك |
Bence öğretmenin çok mutlu olacaktır. Haydi. | Open Subtitles | أعتقد أن معلمتكِ . ستكون مسرورة جدا ، هيا |
Eğer bu akşam yemekte bize katılırsanız, kızım Flora sizi gördüğüne mutlu olacaktır. | Open Subtitles | هلاتفضلتمعناعلى العشاءالليلة، إبنتي "فلورا" ستسر برؤيتك. |
Eşiniz çok mutlu olacaktır. Ne kadar kaldı? | Open Subtitles | زوجتك سوف تكون سعيدة جداً متى سوف تلد ؟ |
Kendine benzeyen çocuklar arasında daha mutlu olacaktır. | Open Subtitles | سيكون أسعد مع أمثاله |
Koç Carter takımınızın kırdığı galibiyet rekoruna rağmen... yaptığınız bu hareket hem alışılmadık hem de bir o kadar riskli, ama sanırım dışarıdaki bir çok insan hala öğrenci atlet konseptine önem veren... birisi olduğunu öğrendikleri için mutlu olacaktır. | Open Subtitles | حسناً، أيهاالمدرب"كارتر" هذه إستراتيجية غير عادية، وخطرة جدا بمعنى في ضوء سجلات فريقك الفائز لكنني أعتقد أن هناك الكثير من الناس بالخارج مسرورين بالتعلم |
Eminim Shangri La'da mutlu olacaktır. | Open Subtitles | - هو سَيَكُونُ سعيد بشأن Shangri la. |
Söyle ona, yemin ediyorum, mutlu olacaktır. | Open Subtitles | أخبرها و أقسم لك بأنها ستسعد كثيراً |
Yine de eminim ki her biri seni görmekten mutlu olacaktır. Bir öğleden sonra. | Open Subtitles | أنا متأكد أن الجميع سيكونوا سعداء لرؤيتك هناك |