"mutlu olmak için" - Traduction Turc en Arabe

    • لأكون سعيداً
        
    • لتكوني سعيدة
        
    • لنكون سعداء
        
    • لكي أكون سعيدة
        
    • لتكون سعيدة
        
    • لتكون سعيداً
        
    • لتكون سعيدا
        
    Sadece mutlu olmak için evlenmek istiyorum... yoksa, bana yemek pişirmen veya kıyafetlerimi araman için değil. Open Subtitles أريد أن أتزوج لأكون سعيداً ، لا لتطبخي لي ولا لتعتني بملابسي
    Ve şimdi de mutlu olmak için bir şansım var. Ve bunu mahvetmek istemiyorum. Open Subtitles ولدي فرصة حقيقية لأكون سعيداً لا أريد أن أفسدها
    Senin mutlu olmak için bir şansın var ve sen benim için mi endişeleniyorsun? Open Subtitles لديك فرصة لتكوني سعيدة , وانت قلقة من اجلي ؟
    Umarım mutlu olmak için inanılmaz şeyler yapmak zorunda olmadığını anlarsın. Open Subtitles أتمنى أنكِ أدركتي، أنه لا يجب أن نصنعي أمراً مذهلاً لتكوني سعيدة
    Ve onun uzak kalesine gideceğiz sonsuza kadar mutlu olmak için eminim Open Subtitles ولقلعته البعيدة سوف نذهب لنكون سعداء للأبد
    En azından kendime mutlu olmak için bir şans tanıyorum. Open Subtitles على الأقل أنا أعطي نفسي فرصة لكي أكون سعيدة
    Dolayısıyla, aslında, mutlu olmak için yaratılmış bir hayvan olmadığımızı düşünüyorum; daha ziyade çiftleşmek için yaratılmış bir hayvanız. TED لذا، فلا أعتقد، بكل صراحة، بأننا حيوانات خُلقت لتكون سعيدة. إننا حيوانات خُلقت لإعادة الإنتاج.
    Size söyleyeceğim, mutlu olmak için hiçbir şeye ihtiyacınız olmadığıdır. TED ما أقترحه هو لا يوجد شيء يجب عليك أن تمتلكه، تفعله، أو تكونه لتكون سعيداً.
    senin mutlu olmak için sebebin var. sevgilin kalbini kırmadı tabi. Open Subtitles عندك سبب لتكون سعيدا حبيبتك لم تكسر قلبك
    ..aynı şeyi, mutlu olmak için de yapabilirim. Open Subtitles فإمكاني حتماً أنّ أقرر لأكون سعيداً
    Sanırım mutlu olmak için bir yol bulabilirim. Open Subtitles أعتقد أن بوسعي إيجاد طريقة لأكون سعيداً
    mutlu olmak için son şansın. Open Subtitles rlm; فرصتك الأخيرة لتكوني سعيدة
    Eğer beni affetmek için bir yol bulabilirsen, mutlu olmak için bir yol bulaiblirsen, bunu istemez misin? Open Subtitles لكن إن أمكنك إيجاد طريقة لمسامحتي إن وجدنا طريقة لنكون سعداء ألا تودي هذا؟
    mutlu olmak için bir dolu para harcamaya ihtiyacımız yok. Open Subtitles نحن لسنا بحاجة لصرف الكثير من النقود لنكون سعداء
    mutlu olmak için pek çok şansım oldu, pek çok hoş adamım da! Open Subtitles لقد كان لدي الكثير من الفرص لكي أكون سعيدة... العديد من الطيبين.
    Sen, kocam mutlu olmak için birçok fırsatım oldu birçok iyi adam. Open Subtitles أنت , و زوجي... . لقد كان لدي الكثير من الفرص لكي أكون سعيدة...
    Kadınların mutlu olmak için bir ilişkiye ihtiyaç duydukları... şeklinde, olumsuz bir mesaj verdiğini söyler. Open Subtitles تقول بأنها تبعث رسالة سلبية تلك المرأة تحتاج لتكون في علاقة لتكون سعيدة
    Telefon açtı ve bebeğini doğuracağını söyledi ve kararlıydı çünkü mutlu olmak için son şansıydı. Open Subtitles اتصلت بي و قالت أنها حامل و أنها ستحتفظ به لأنه آخر فرصة لها لتكون سعيدة.
    Tekrar edeyim: mutlu olmak için hiçbir şeye ihtiyacınız yok. TED دعني أكرر ذلك: لا يوجد شيء يجب عليك أن تمتلكه، تفعله، أو تكونه لتكون سعيداً.
    mutlu olmak için yalan söylüyorsun. Open Subtitles أنت تكذب على نفسك لتكون سعيداً ولا عيب في ذلك
    Eğer dürüst olursam mutlu olmak için daha iyi bir şansım var. Open Subtitles لدي فرصة جيدة لتكون سعيدا اذا كنت صريحاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus