O sadece sen ve bizim mutluluğumuzun arasına girmek için ayakta. | Open Subtitles | إنها العائق الوحيد الذي يقف بينك و بين سعادتنا |
Sahte ağının gösterdiği tek şey mutluluğumuzun ne kadar kırılgan olduğu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي توضحه شبكة القدر الخاصة بك هو مدى هشاشة سعادتنا |
Bizim mutluluğumuzun onunkinden daha önemli olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | حسنا , لقد قررت أن سعادتنا اهم من سعادته |
mutluluğumuzun asla bitmeyeceğini düşünüyordum. | Open Subtitles | نضحك، نعتقد أن سعادتنا لن تنتهي |
mutluluğumuzun bedeli bu. | Open Subtitles | هذا هو الثمن الذي ندفعه مقابل سعادتنا. |
mutluluğumuzun önünde durmalarına izin vermeyeceğim! | Open Subtitles | لن ادعهم يعترضون طريق سعادتنا |
"...aklıma sıklıkla mutluluğumuzun ne kadar süreceği sorusu gelirdi." | Open Subtitles | إلى متى ستدوم سعادتنا ؟ |
Kendimizi ya da başkalarını incitene kadar, mutluluğumuzun değerini bilmeyiz. | Open Subtitles | نأمل أن لا تتضرر سعادتنا |