"mutluyum ki" - Traduction Turc en Arabe

• سعيدة جدا
• انا سعيدة
• كم يسعدني
• إنني سعيدة
• أنا سعيد جدا
• أنا سعيده
• سعيد و

Bunu yaptığın için de o kadar mutluyum ki... yapacak milyonlarca şeyin var senin.
وأنا سعيدة جدا أنك تقوم بذلك ، ولكن كنت قد ستعمل من الأشياء مليون القيام به.

O kadar mutluyum ki, cennete gideceğimi düşünüyorum.
انا سعيدة جدا بحيثُ اعتقد انني سأذهب الى الجحيم

Burada yeni yüzler gördüğüme öyle mutluyum ki.
أنا سعيدة جدا لرؤية بعض الوجوه الجديدة هنا

Sonunda senin için birşeyler yapabildiğim için öyle mutluyum ki.
انا سعيدة للغاية ويمكنني أن أفعل شيئا لكي أخيرا.

Öyle mutluyum ki!
كم يسعدني سماع هذا

O kadar mutluyum ki... ölene kadar seni öpebilirim.
إنني سعيدة للغاية. أستطيع أن أقبّلك حتى أموت.

O kadar mutluyum ki, sık sık kendime hatırlatmak hoşuma gidiyor.
أعني، كنت أعرف أن . أنا سعيد جدا حيال ذلك، أود أن أذكر نفسي.

Bana döndüğün için öyle mutluyum ki.
أنا سعيده جداً أنك رجعت.

öyle mutluyum ki, uçabilirim... elime geçenleri kaybetmek istemiyorum... gökyüzünü böyle masmavi tutmak için ne yapmam gerek?
انا سعيد و استطيع ان اطير لا اريد ان افقده ماذا افعل لاحتفظ بالسماء زرقاء هكذا؟

Öyle mutluyum ki ağlayıp içimi boşaltmam lazım.
اننى سعيدة جدا يبدو اننى سأبكى

- Burada olduğun için öyle mutluyum ki. - O nedir?
أنا سعيدة جدا لأنكم هنا ما هذا؟

Seni tekrar bulduğum için öyle mutluyum ki.
صوفي انا سعيدة جدا لرؤيتك مجددا

İlişkimizden dolayı o kadar mutluyum ki.
أنا سعيدة جدا منذ أن أصبحنا في علاقة

Şu anda burada olduğun için o kadar mutluyum ki.
أنا فقط سعيدة جدا لوجودك ِ هنا

Öyle mutluyum ki!
شكرا أنا سعيدة جدا

O kadar mutluyum ki, hiç durmadan koşabilirim.
انا سعيدة جداَ انا اشعر اننا سوف اجري الى الابد

Çok mutluyum ki o da kendisine bulmuş.
كم يسعدني أنها عثرت على حبّها

Ekvatora gideceğin için o kadar mutluyum ki.
إنني سعيدة لأنك ذاهب إلى الاكوادور باستثناء شيء واحد أنا آسفة له

En büyük kahramanımın aynı zamanda en yakın arkadaşım olmasından o kadar mutluyum ki!
أنا سعيد جدا لأن بطلي المفضل ! هو أيضا صديقي المفضل

Nihayet Kudüs'ü gördüğüm için o kadar mutluyum ki.
"كم أنا سعيده برؤية "القدس أخيراً

öyle mutluyum ki, uçabilirim... ne güzel bir gökyüzü, cennet gibi bir çatı... böyle güneşli bir gün daha olamaz bunun bir tekrarı olamaz... kimin bu kadar parası var?
انا سعيد و استطيع ان اطير يا لجمال السماء لن هناك يوم مشمسا هكذا هذا اليوم لا يحدث مرتين