Bana hep söylüyor, Napa'daki "telesekreter" gibi değil. | Open Subtitles | ويقول لي في كل وقت. على عكس جهاز الرد على المكالمات هناك في نابا. |
-Bunu Napa'daki emlakçıma söyle. | Open Subtitles | أخبر أن سمسار عقارات لبلدي في نابا. |
Napa'daki pansiyonu aradım ve bana oraya giriş yaptığınıza dair hiçbir kayıt olmadığını söylediler. | Open Subtitles | -لم تكونوا في "نابا"؟ لقد فحصت السجلات لايوجد حجز لك هناك |
Napa'daki yeri arayıp eski yerimizi jakuzili villayla değiştirdim. | Open Subtitles | لقد اتصلت بذلك المكان في "نابا" و قمت بحجز فيلّا مع حوض استحمام ساخن |
Charlie ile birzamanlar ben Berkeley'de Psikoloji okurken ve o Napa'daki şarap bağında çalışırken tanıştık. | Open Subtitles | تشارلي و أنا إلتقينا في قديم الزمان عندما كنت أستعد للحصول على درجة الدكتوراه في علم النفس في بيركلي و هو كان يعمل في مزرعة عنب في نابا |
Geçen sene hep birlikte ziyaret ettiğimiz Napa'daki şaraphanenin enfes bir küçük tablosunu bulduk. | Open Subtitles | وقد وجدنا هذه اللوحه الرائعه - لمصنع خمر في نابا قمنا جميعا بزيارته السنه الماضيه |
Napa'daki bir evi daha çok seviyorum. | Open Subtitles | حسنًا، أود منزل في "نابا" أكثر. |
Eğer Joy benim için önemli olduğunu sanarsa Napa'daki şarap bağını bana bırakır diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتُ أنني لو جعلتُه يعتقد أنّه يعني شيئاً لي، فسوف تُعطيني العنب في (نابا). |
Napa'daki büyük düğüne ne oldu? | Open Subtitles | ماذا عن زفافكما الكبير في (نابا)؟ |