| Ama Ne yazık ki bu hastalık çocuklarına da geçmiş. | Open Subtitles | لكن للأسف هذا المرض من الواضح أنه نقل إلى أبنائه |
| Ne yazık ki bu yer, yaşayan bir Sauropod'a sahip değil, fakat sahip olduğu en büyük otobur gezegenin sunabileceği | Open Subtitles | للأسف هذا المكان لا يوجد فيه صربود حيّ، لكنّ ما يوجد فيها هو أكبر آكل عشب - الذي يقدمه الكوكب |
| Ama Ne yazık ki bu geçici bir durum. | Open Subtitles | ولكن للأسف هذا أمر مؤقت. فالأركتيك تنمو لتصبح خارجة عن السيطرة. |
| Yani Ne yazık ki bu hikâye hep güneş ışığı ve gökkuşakları değil. | TED | لسوء الحظ هذه القصة ليست عن شروق الشمس وعن أقواس قزح. |
| Ne yazık ki bu sefer Harvey'i ölen karımı ve genç kızımı hatalarım yüzünden tehdit etmesi için gönderemeyeceksin. | Open Subtitles | لسوء الحظ هذه المرة ،لا يُمكنك جعل هارفي يهدّدُ لإخْبار زوجتِي المُحْتَضرة أَو ابنتي المراهقة عن أعمالي الطائشة |
| Ne yazık ki bu da Chuck'ın brançına gidiyorsun demek. | Open Subtitles | اذا لسوء الحظ هذا يعني انك ستذهب الى فطور تشاك |
| Ne yazık ki bu, planınızı birkaç gün ertelemenizi gerektirir. | Open Subtitles | أخشى أن ذلك قد يعني أن نؤجل الأمر لبضعة أيام. |
| Vince, bak Ne yazık ki bu filmde sana göre bir şey yok. | Open Subtitles | (فينس)، اسمع، أخشى انه ليس ثمة دور لك في هذا الفيلم بوجه خاص |
| Ne yazık ki, bu acı gerçek Biafra halkı için yaşam şekli haline gelmiştir. | Open Subtitles | للأسف , هذا الواقع المؤلم لقد أصبح وسيلة للحياة لشعب بيافرا . |
| Ne yazık ki bu işlemin en üzücü bölümü... | Open Subtitles | للأسف , هذا جزء من اجزاء العملية |
| Ne yazık ki. Bu Bay Daniels, bizim tek İngilizce öğretmenimiz. | Open Subtitles | للأسف هذا السيد "دانيال" أحد معلمي اللغه الإنجليزيه |
| Ne yazık ki bu kontrat geçerli değil. | Open Subtitles | للأسف هذا العقد غير قابل للتنفيذ |
| Ne yazık ki, bu agresif yapıda bir tümör. | Open Subtitles | للأسف, هذا هو النوع العدواني من الورم |
| Ne yazık ki bu sadece, seni daha fazla zorlamak için araştırma ekibine cesaret verdi. | Open Subtitles | للأسف هذا شجع فريقنا البحث لدفعك أكثر |
| Hayır, Ne yazık ki bu doğru değil. | Open Subtitles | كلا، للأسف هذا ليس صحيحا. |
| Ne yazık ki bu önemli olan harita değil. | Open Subtitles | لسوء الحظ هذه ليست الخريطة المهمة |
| Ne yazık ki bu camlar güçlendirilmişlerden değilmiş. | Open Subtitles | لسوء الحظ هذه النوافذ لم تفسد |
| Ne yazık ki, bu gece kıçını kurtaramayacaksın. | Open Subtitles | لسوء الحظ, هذا لن يجلب الخلاص لحياتك اللعينة الليلة |
| Ne yazık ki bu seansın da sonuna geldik. | Open Subtitles | - أخشى أن ذلك كل الوقت الذي لدينا لهذا اليوم |
| Barney, Ne yazık ki bu bir veda. | Open Subtitles | بارني، أخشى انه حان وقت الوداع |