Ok beşinci ve altıncı kaburgalar arasından girmiş, büyük olasılıkla sol karıncığı delmiş, bu da iç kanamaya neden olmuş. | Open Subtitles | دخل السهم في الفضاء وربي بين الأضلاع الخامسة والسادسة، على الأرجح ثقب البطين الأيسر، مما تسبب في نزيف داخلي شديد. |
Diyabet elinde ve karnında sinir hasarına neden olmuş olabilir ve- | Open Subtitles | السكري قد يكون تسبب بضرر للأعصاب في يده و أمعائه و |
Sinir sisteminin darbe aldığını düşünüyoruz, bu kasların kilitlenmesine neden olmuş. | Open Subtitles | نحن نعتقد بأن جهازه العصبي قد اصيب, والذي تسبب بإنكماش عضلاته. |
Bilim adamlarına göre buna, ayın ender görülen bir etkisi neden olmuş olabilir. | Open Subtitles | يقول العلماء ان تسونامى ربما يكون سببه مِن قِبل ما هم يَصِفونَ كنشاط قمري غير عادي |
Ve sonra, büyük doku hasarlarına neden olmuş, özellikle de solunumla ilgili bölgelerde. | Open Subtitles | لكن في ذلك الوقت سبّب نسيجا هائلا الضرر، خصوصا إلى المنطقة التنفسية. |
CIA'ye göre, bayılmaya Çin neden olmuş olabilir. | Open Subtitles | طبقاً للمخابرات المركزية لربما تسبّب الصنيين بفقدان الوعي. |
Tek başına uçağın bir saat kalkmamasına neden olmuş... | Open Subtitles | وبمجهود فردي تسبب في تأخير الرحلة لساعة كاملة. |
Haklıydık. Bir şey tampon ünitesinin aşırı yüklenmesine neden olmuş. Bu yanmış. | Open Subtitles | كنا على حق ، شيء ما تسبب بزيادة الحمل على العازل إنه شبه متفحم |
İskemik felcin etkisi beynindeki kan damarlarında ciddi bozulmalara neden olmuş ki buda kanama haline yol açmış. | Open Subtitles | تأثيرات الجلطة الدماغية تسبب نزيفاً حاداً في أوعية دم الدماغ يقود بعدها إلى تحول نزيفي |
Potasyum seviyesinin yükselmesine pek çok şey neden olmuş olabilir. | Open Subtitles | الكثير من الأشياء ممكن أن تسبب مستويات البوتاسيوم العالية |
Kan akımına bir bakteri karışmışsa beyninde enfeksiyona neden olmuş olabilir. | Open Subtitles | لو دخلت البكتيريا مجرى الدم فقد تسبب إنتاناً دماغياً |
Sebebi belirsiz bir kimyasal müdahale alyuvarlarda değişime neden olmuş ve bu da fıtığa sebebiyet vermiş. | Open Subtitles | مركب كيميائى غير معروف تسبب فى هذا الضغط على دمها والتى تسبب تمزق خلايا الدم |
Geçen gece, bir öğrencimiz gece kulübünde karışıklığa neden olmuş. | Open Subtitles | ليلة أمس، طالب لنا تسبب في مشاكل بنادي ليلي. |
Bilim adamlarına göre buna, ayın ender görülen bir etkisi neden olmuş olabilir. | Open Subtitles | يقول العلماء ان تسونامى ربما يكون سببه مِن قِبل ما هم يَصِفونَ كنشاط قمري غير عادي |
Yaraların kenarları aşınmış, ki bu yoğun bir şey ya da darbeyle yapılan... muazzam bir basınca neden olmuş olabilir. | Open Subtitles | قد يكون سببه شيء شديد أو لكمة تم تلقيها مع ضغط كبير جداً |
Ne yani çok büyük acılara neden olmuş ve bir Rottweiler mezarından çıkıp onu öldürmüş mü? | Open Subtitles | ماذا إذن؟ هل سبّب معاناة جمّة إلى درجة أن أحد أرواح الكلاب قرّرت الانتقام منه؟ |
Yağmur yağınca çatıdan akan paslar neden olmuş. | Open Subtitles | سبّب بالمطر الصّدمة الوييس الجانبيّ الغير معالج . |
Isırık enfeksiyona neden olmuş. - Gittikçe kötüleşiyor. | Open Subtitles | تسبّب عضّة المذؤوب نوع من العدوى الأمور تزداد سوءاً |
Buradaki tüm ıvır zıvırlar da ölüme neden olmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنّ هذا الطعام غير الصحي قد تسبّب ببعض الوفيات أيضاً. |
Kan, beynin dış zarıyla orta zarı arasında toplanmış bu da damarların yırtılmasına neden olmuş. | Open Subtitles | والدم تجمع بين الطبقة الجافية والعنكبوتية مما سبب تمزق الأوردة |
Eğer tökezlemediyse, düşmesine bir şey neden olmuş olmalı. Felç? | Open Subtitles | إن لم يكن تعثر هناك ما جعله يسقط، سكتة، نوبة؟ |
Ancak ölümüne boyun arterinin ayrılması neden olmuş. | Open Subtitles | من صدمةٍ مفاجئة ومعَ ذلك تمزق الشريان السباتي |