"neden yok" - Traduction Turc en Arabe

    • يوجد سبب
        
    • لا سبب
        
    • هناك سبب
        
    • لا يوجد
        
    • ولا سبب
        
    • لايوجد سبب
        
    • لما تموت
        
    • فلا سبب
        
    • لديك سبب
        
    • داعى
        
    • هنالك سبب
        
    • من سبب
        
    • ما يدعو للقلق
        
    • ليس سبباً
        
    • ليس لدي سبب
        
    Senin de onlara sahip olmaman için hiçbir neden yok. Open Subtitles لا يوجد سبب يمنعكِ من الحصول على هذه الأشياء أيضاً
    Akraba olmayan iki kişinin kapması için bir neden yok. Open Subtitles لا يوجد سبب منطقي لأن يعاني منه شخصان غير مرتبطين
    Biliyorsun, buna kızman için bir neden yok. Gerginliğini almaya çalışıyorum. Open Subtitles لا سبب لأن تشعر بالغضب أنا فقط أحاول أن ألطِّف الموقف
    Alan, oğlunun senin hatalarından ders almaması için bir neden yok. Open Subtitles الين ، ليس هناك سبب يمنع أبنك أن يتعلم من أخطائك
    Bilirsin, en sol şeritte olmamamız için hiçbir neden yok. Open Subtitles لا يوجد سبب لا يجعلنا لا نكون في ممر الطواريء
    Kalmamız için hiçbir neden yok artık amacımı yerine getirdim. Open Subtitles لا يوجد سبب لبقائنا بما أننى قد أنهيت مهمتى
    Her neyse, dedektifte bilmek ister, uykusuzluk çekmemesi için bir neden yok. Open Subtitles على أى حال , لا يوجد سبب يمنع المفتش أن يكون لديه أرق أيضاً
    Eğer şu yuvarlar havayı alabiliyorsa, bizim de almamamız için bir neden yok. Open Subtitles اذا كانت كرات الدم هذه تستطيع ان تاخذ هواء لا يوجد سبب يمنعنا نحن ايضا
    Yardım etmesi için neden yok. Elimizdeki en iyi fırsat Rini. Open Subtitles لا يوجد سبب يدعو للمساعدة أفضل فرصنا هي ريني
    Burada olsam bile, yatmadan önce içmemen için neden yok. Open Subtitles لا سبب يمنعك من تناول كأس قبل النوم، حتى وأن كنتُ موجوداً
    Mantıklı davrandıklarını sen söylemiştin. - Kin tutmamız için bir neden yok. Open Subtitles أنتِ قلتى أنهم تصرفوا بعقلانية لا سبب لدينا لنحقد عليهم
    Kurtarmaya koşarak gelmen asil bir davranış, fakat idam planladığımızı düşünmek için bir neden yok. Open Subtitles يا له من تصرف نبيل المجيء لإنقاذه لكن لا سبب لافتراض أننا نخطط لشنقه
    Tıpta garanti bir şey olmadığını anlamalısınız... ama bir kalp sesi işittiğimiz sürece... bu bebeğin sağlıklı olmaması için hiçbir neden yok. Open Subtitles هل تفهم ذلك, ليس هناك ضمانات بالطب لكن نستطيع أن نتأكد بمكان نبض القلب ليس هناك سبب لنتأكد أنه سيكون بصحة جيده
    Bu gece ajan gibi davranmamamız için hiçbir neden yok. Open Subtitles ليس هناك سبب لانستطيع أنا وأنت أن نصبح جواسيس الليلة
    Bu gerçekten önemli, çünkü teknolojinin geldiği bu seviyede fiziksel bir alete uyum sağlamamız için bir neden yok. TED وهذا هو المهم حقا ، لأنه لا يوجد أي سبب في أيامنا و عصرنا هذا أن نتقيد بجهاز مادي
    Eğer tam güçle gelirlerse ve bu sefer gelmemeleri için bir neden yok... Open Subtitles إن أتوا بقوّة كاملة... ولا سبب يدعونا لعدم توقع ذلك...
    Fakat takmamanız için de bir neden yok, değil mi? Open Subtitles ولكن لايوجد سبب لعدم تجربتها,اليس كذلك ؟ هل يوجد ؟
    Chicago Üniversitesi'nde eğlence neden yok oluyormuş? Open Subtitles لما تموت المتعة في جامعة (شيكاغو)؟
    Savunmanız yoksa, duruşmanın olması için de bir neden yok. Open Subtitles إن لم يكن لديك دفاعًا فلا سبب لعقد جلسة استماع
    Sizden herhangi birinin şüphelendiğini düşündürecek bir neden yok muydu? Hayır. Open Subtitles هل لديك سبب للاعتقاد أن أى شخص مرتاب بكى ؟
    Çok zor olduğunu biliyorum ama ayrılman için bir neden yok. Open Subtitles أعلم مدى فظاعة الأمر ولكن ليس هناك داعى للرحيل
    Tabikide onlara katılmamam için bir neden yok. Open Subtitles لانه ليس هنالك سبب يمنعني من الانضمام لهم هذه المرة
    Bu çekirdek şekil ile başlamak için özel bir neden yok, istediğimiz bir çekirdek şekil ile başlayabiliriz. TED و ليس هنالك من سبب معين للبدأ بهذا الشكل الأساسي, بامكاننا البدأ بأي شكل أساسي نريد.
    İnan bana, korkman için hiçbir neden yok. Open Subtitles لقد تواجدت بهذا المكان لفترة طويلة صدقيني ليس هناك ما يدعو للقلق
    Marty Amca pek de babalık yapacak biri değildi. Evet ama hala onu öldürmek için bir neden yok. Open Subtitles أجل , لكن بالرغم من ذلك فهذا ليس سبباً كافياً لقتله
    Bütün gün Elkins'leri aradım. Size yalan söylememe neden yok. Open Subtitles حاولت الإتصال بإلكينس طوال اليوم ليس لدي سبب لأكذب عليك سيدتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus