Dünyanın önde gelen uzmanlarıyla oturup depresyon ve anksiyetenin nedenlerini ve daha da önemlisi, çözümlerini depresyon ve anksiyete geçirmiş insanları araştırmaya koyuldum, nerede ve ne koşulda olursa olsun. | TED | لأنني أردت التحدث إلى أفضل الخبراء في العالم حول أسباب الإصابة بالاكتئاب والقلق، والأهم هو كيف يمكن معالجتهما. بالإضافة إلى رغبتي في مقابلة مَن عانوا منهما وتخلصوا منهما بشتَّى الطرق. |
Ya da gerçek halk sağlığı krizleri olan flört şiddetinin ve cinsel şiddetin temel nedenlerini kaçırıyor olabiliriz. | TED | أو نفوّت أسباب أساسية للعنف الجنسي أو العنف في العلاقات، الذين يشكلون الأزمة الحقيقية للصحة العامة. |
Körlüğü keşfetmenin püf noktası epidemiyolojik anketler yapmak ve körlük nedenlerini bulmaktır bu sayede doğru tepki verebilirsiniz. | TED | مفتاح إكتشاف العمى هو عمل إستطلاعات للأوبئة والعثور على أسباب العمى بحيث تستطيع تقدير الإستجابة الصحيحة. |
Olayların nasıl olduklarını ve nedenlerini saptayan adamım. | Open Subtitles | عملى ملئ بالأقوال والتحدث أَنا رجل الذي يذهب إلى غرفة مثل هذه ويقرر ماهي اسباب الحادث |
Ulusal Orman Bölümü’ndeki diğer iş arkadaşlarım ile beraber orman kıyımının nedenlerini bulmaya çalışan bir ekipte görevlendirildik ve bununla ulusal seviyede mücadele etmek için yerel hükümetleri, sivil toplumu, iş dünyasını, bölge halkını içeren bir eylem planı hazırladık. | TED | ومعاّ مع اعضاء فريق آخرين من ادارة الغابات الوطنية, استلمنا مهمة للانضمام لفريق لمهمته معرفة اسباب ازالة الغابات, ووضع خطة لمحاربتها على المستوى الوطني, بمشاركة من الحكومة المحلية والمجتمع المدني, المجتمعات التجارية, والمجتمعات المحلية. لبذل الجهد في معالجة هذه الاسباب. |
Bu kadın bize saldırmasının nedenlerini söyledi mi? | Open Subtitles | هل اخبرتك السيدة ما هى دوافعها لاجل مهاجمتنا؟ |
Eğer davranışın esas nedenlerini anlayabilirsek çözümler üretmeye başlayabiliriz. Bütün söyleyeceklerim bu kadar. | TED | إذا فهمنا الاسباب الجذرية للسلوك واين تتجلي واين لا. يمكننا البدء بتصميم حلول له. |
Görünmez olmanın mistik nedenlerini inceliyordum hâlbuki kuantum mekaniğini araştırmalıydım. | Open Subtitles | لقد كنت أبحث عن أسباب الإختفاء الغامضة بينما كان يجب أن أبحث في الميكانيكا الكمّية |
Neden işe yaramadığının nedenlerini aramaya başlamadık. | Open Subtitles | نحن لم تبدأ لاستكشاف أسباب لم لاينجح هذا |
Sadece onları tutmamızın nedenlerini ana hatlarıyla belirtsem dedim, çok kısaca... | Open Subtitles | حسنا ، أنا شعرت أننا فقط يمكننا شرح أسباب الإحتفاظ بهم ، و بشكل موجز |
Yani nedenlerini vermek istemedi. Yani... | Open Subtitles | مما يعني أنه لا يود إعطاء أسباب مما يعني |
Karşılaşmakta olduğumuz bu olaylar korkutucu, çeşitli önemli türler, onlardan hoşlansanız da yada hoşlanmasanız da, Bizim için önemliler, birdenbire kaybolma nedenlerini, ne anlayabiliyoruz ne de engelleye biliyoruz. | Open Subtitles | أمر هام و مصيري بالنسبة لنا سواءً أعجبنا ذلك أم لا أسباب إختفائها أمر لا نستطيع تجنبه , ناهيك عن عدم معرفتنا لسببه |
Belki aklım bir karış havada olabilir ama sen neden hayallerinin gerçekleşmemesinin nedenlerini sıralamaya başladığında yeterli gelmedi bana. | Open Subtitles | ربما طموحاتي عاليه لكن بمجرد أن تسمع أسباب لعدم حدوث حلم تكون أشبه بالميت |
20. yıl toplantısında nasıl ölü yakalanmayacağının nedenlerini sıraladığı bir blogu var. | Open Subtitles | إنّها تحتفظ بمُدوّنة تُدوّن فيها أسباب عدم رغبتها في القدوم لحفل إعادة لم الشمل العشريني، |
Park hâlindeki arabasında oturur, onu öpmeme izin vermemesinin nedenlerini tek tek listelerdik. | Open Subtitles | كان يحلو لنا الجلوس في سيارتها المركونة وكانت تُعدّد لي، أسباب عدم سماحها لي بتقبيلها واحداً تلو الآخر، |
Kanserin nedeninin kişisel psikolojik karakteristiklere atfedildiği cahilce bir devirden, kanserin gerçek biyolojik nedenlerini anlayabildiğimiz modern moleküler bir yaklaşıma geçtik. | TED | تحركنا من عصر الجهل حول أسباب السرطان حيث كان ينسب عادة إلى الصفات النفسية الشخصية، إلى فهم الجزيئية الحديثة للأسباب الحيوية الحقيقية للسرطان. |
Bana neden bir pislik olduğunun nedenlerini sıralamaya başla ben bulunca durursun, ama sakın yalan söyleme. | Open Subtitles | - اخبرني بعشرة اسباب وسأخبرك ان كان هذا يذكرني بشيء لكن لا تكذب علي |
Sanırım nedenlerini kolayca tahmin edebiliriz. | Open Subtitles | اعتقد اننا يمكننا ان نخمن دوافعها بالشكل الكاف |
Kalbim parçalandı ama gitme nedenlerini ters çevirmedim. | Open Subtitles | هذا لايجعلنى احترم الاسباب التى جعلتهم يقومون بهذا |