O aptal gömlekleri giymekten nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنّك تكره إرتداء هذه القمصان الغبية |
Tamam, bu sorudan nefret ettiğini biliyorum ama soracağım. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تكرهين هذا السؤال لكنني سأسألكِ |
Bu bölünmeden benim kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف انك تكره الانقسام بالقدر ذاته الذي اكرهه |
Dinle benden nefret ettiğini biliyorum ama şu an ikimiz aynı taraftayız. | Open Subtitles | أصغِ، أعلم أنك تكرهني الآن لكننا على نفس الجانب في هذه اللحظة |
- Böyle burnumu sokmamdan nefret ettiğini biliyorum. - Sorun değil. | Open Subtitles | أعلم أنك تكرهين تدخلي هكذا - لا بأس بذلك - |
Öğrenciler beni alabilir, uçmaktan nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | ،يمكن للطلاب أخذي أعلم أنكِ تكرهين الطيران |
Bunu söylememden nefret ettiğini biliyorum, ama üzgünüm. | Open Subtitles | آسف، أعرف أنّكِ تكرهين أن أقولها، لكني آسف. |
Yalnızlıktan nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ كَمْ تَكْرهُ لِكي تَكُونَ لوحدك. |
Uçmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum yani, her neyse. | Open Subtitles | آمل أن تصل للمنزِل ... وتستمتِع برحلتِك، وبعد ذلك ومن يهتمّ بي، أنا أعلم بأنّك تكره الطّيران، لِذا ... على أيّة حال |
Uçmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum yani, her neyse. | Open Subtitles | ومن يهتمّ بي، أنا أعلم بأنّك تكره الطّيران، لِذا ... على أيّة حال |
Bak, bu planlamalardan nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنظري، أنا أعرف أنكِ تكرهين كل هذا الإزعاج والترتيبات |
O boktan kitap kulübünden nefret ettiğini biliyorum da ondan. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تكرهين نادي الكتاب |
Cadılar Bayramından nefret ettiğini biliyorum ama ikimize harika kostümler alacağım. | Open Subtitles | اعرف انك تكره الهالوين لكني ساشتري ازياء رائعة |
Şu an benden nefret ettiğini biliyorum ama gidecek başka yer bulamadım. | Open Subtitles | أعلم أنك تكرهني الآن، ولكنني لم أجد مكاناً آخر أذهب إليه. |
Bu işten nefret ettiğini biliyorum ama yarın geceden itibaren bu işi çok çok seveceksin. | Open Subtitles | أعلم أنك تكرهين هذا العمل وكل ذلك ...ولكن ليلة الغد ستكون أفضل وظيفة أطلاقاً |
Duygusal şeylerden nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنكِ تكرهين الأشياء العاطفية |
Arkadaşım Holland'dan nefret ettiğini biliyorum... | Open Subtitles | أعرف أنّكِ تكرهين صديقتي (هولند)... |
Ofisine girdiğinde şoke olmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ كَمْ تَكْرهُ للمَشي إلى مكتبِكَ ويَكُونُ مُفاجئاً. |
Senin bundan nefret ettiğini biliyorum, ama Tanrım, seni smokin içinde görmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّك تكره مناسبات كهذه لكنك تعجبني ببدلة السهرة |
Sen gelme, Adela, kurumlardan nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | لا تَجيئي يا أديلا أعرف أنك تكرهين المراكز التعليمية |
Ama senin de yetki sahiplerinden benim kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | ولكني أعرف بأنك تكره هذه السلطة بقدر كرهي لها |
Bu partilerden nefret ettiğini biliyorum ama albümü satman gerek. | Open Subtitles | أعلم أنك تكره تلك الحفلات ولكن يجب عليك أن تبيع تسجيلاتك |
Beklemekten nefret ettiğini biliyorum ama böylesi daha iyi. | Open Subtitles | , أنا أعلم بأنك تكره الانتظار لكنها أفضل بهذه الطريقة |
İğnelerden ne kadar nefret ettiğini biliyorum. Dinle, yeni emirlerim var. | Open Subtitles | أنا أعلم كم تكره الأبر أسمع , أوامر جديدة |
Hatta eğer istersen, valizini ben hazırlarım. Senin bundan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | سوف اجهز لك حقيبتك لو شئت, اعرف كم تكره هذا |