| Nehir kenarındaki iş yerlerinin güvenlik kameralarına bakabilirim. | Open Subtitles | يمكنني التأكد من كاميرات المراقبة التابعة للشركة قرب النهر |
| Nehir kenarındaki bir evde, ona eşlik edeceğim bu tatilde. | Open Subtitles | سوف أنضم اليها لدي منزل قرب النهر |
| Onları, Nehir kenarındaki eski eve götürelim. | Open Subtitles | لنأخذهم الى المنزل القديم قرب النهر |
| Bu çocukla konuşuyordum ve kendimi orada düşündüm Nehir kenarındaki bebek arabasında. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع الطفل وتخيلت نفسي هناك بجانب النهر |
| Mektupta Bay Henry Cadogan'ın kıyafetlerinin ve madeni paranın Nehir kenarındaki bir taşın üstünde düzenli bir şekilde bulunduğu yazıyor. | Open Subtitles | أخبر الملابس العملات والسيد هنري كادوجان تم العثور رتبت بعناية على صخرة بجانب النهر. |
| Nehir kenarındaki bir köprünün altında otururdun. | Open Subtitles | ...لقد اعتدت الجلوس تحت جسر قرب النهر |