"nereye koyduğumu" - Traduction Turc en Arabe

• أين وضعتها
• أين وضعت
• أين وضعته
• اين وضعت
• أين أضع

Onları Nereye koyduğumu hiç bilmiyorum.
في الواقع إنّي لا أملك أدنى فكرة أين وضعتها.

Bir şeyi bir yere koyarım, sonra da Nereye koyduğumu hatırlarım.
أضع الأشياء ، ثم أتذكر أين وضعتها

Rakunu Nereye koyduğumu görene kadar bekletirdim teşekkürümü.
كنت أتوقع أن تشكرني لما ترى أين وضعت الراكون

Umarım luminolü Nereye koyduğumu hatırlarım.
أتمنى أنني سأتذكر أين وضعت مادة اللومينول.

Nereye koyduğumu unuttuğumu sandım ama DVD oynatıcının içinde bulduk.
ظننت أنني نسيت أين وضعته ولكننا وجدناه داخل مشغل الأقراص

Yapmam gereken ilk şey,ceketimi ve ayakkabılarımı Nereye koyduğumu bulmalıydım.
أول شيء كان لا بد أن اتذكّر اين وضعت سترتي وحذائي

Odaların nasıl olduğunu veya eşyaları Nereye koyduğumu hatırlayamıyorum.
و لا أذكر كيف كانت تبدو الغرف ولا أين أضع أشيائي

Her zaman Nereye koyduğumu unuturum.
أنسي دائما أين وضعتها

Onu Nereye koyduğumu hatırlamıyorum...
لا أتذكر أين وضعتها

Nereye koyduğumu merak ediyordum.
كنت أتساءل عن أين وضعتها.

Sadece Nereye koyduğumu hatırlamalıyım.
فقط علي التذكر أين وضعتها

Ben, kesinlikle, onu Nereye koyduğumu hatırlıyorum.
أتذكر بالضبط أين وضعتها

Alvy, çizim defterimi Nereye koyduğumu hatırlıyor musun?
هل تذكر أين وضعت لوحة الرسم الخاصة بي؟

Onun pasaportunu Nereye koyduğumu biraz önce hatırladım.
لقد تذكرت للتو أين وضعت جواز سفره

Bak, o kalkanı Nereye koyduğumu hatırlıyor musun, hatırlamıyor musun?
اسمعي، هل تذكرين أين وضعت الدرع أم لا؟

Peçeteleri Nereye koyduğumu gördün mü?
هل تعرف أين وضعت المناديل .. ؟

Nereye koyduğumu hatırlamıyorum. belki oturma odasında ki çekmecededir..
أنا لا استطيع تذكر حتى أين وضعته .ربمافي الدرجبغرفةالجلوس.

- Nereye koyduğumu bilmiyorum. - Koltuk minderlerinin altına baktın mı?
ـ ولا أدرى أين وضعته ـ تحت وسائد الأريكة؟

Dur, dur, yerini değiştirmiştim... Nereye koyduğumu biliyordum.
،لا، لا، لا، لقد نقلته سأعرف أين وضعته

Ginkgo alırsam Viagra'yı Nereye koyduğumu hala hatırlayabiliyorum.
ان تناولت شيئ مازلت اذكر اين وضعت الفياغرا

Özür dilerim ama Nereye koyduğumu bilmiyorum.
تعرف، أنا آسف، أنا لا أعرف بالضبط اين وضعت مفاتيحي

Yedek anahtarı Nereye koyduğumu herkes bilir.
و الجميع يعلمون أين أضع المفتاح الإحتياطي