ya da nişan yüzüğünü geri verdiğimden beri, Roger? | Open Subtitles | أو عندما فسخت خاتم الخطوبة وأرجعته لك, روجر |
Çok yoruldum, çünkü şu kocaman nişan yüzüğünü takıyorum. | Open Subtitles | أنا منهكة جداً بسبب سحب خاتم الخطوبة الضخم هذا. |
Tamam, bak, bu nişan yüzüğünü al ve alyansı parmağıma takana kadar bana geri verme. | Open Subtitles | خذي خاتم الخطوبة و لا تعيديه إلي حتى يكون خاتم زواجي على إصبعي |
gelmediği sürece bir nişan yüzüğünü... asla satın almayacağını söyleyen biri sendin. | Open Subtitles | أنك لن تشتري خاتم خطوبة إذا لم يأتي من ماكينة كرات العلكة |
George, bir kıza evlenme teklif ettiğinde nişan yüzüğünü vermek zorundasın. | Open Subtitles | عند الطلب من فتاة الزواج بك يجب أن يكون لديك خاتم خطوبة |
Adam, küçük bir kutu ile beraber yeni parlak bir nişan yüzüğünü hala elinde tutuyordur. | Open Subtitles | ...بعد أشهر وهو مازال يحمل صندوقا صغيرا وبداخله خاتم الخطبة الجديد |
Biz Sloan'ın nişan yüzüğünü geri gönderdiğini söylemek için bir hafta bekledik. | Open Subtitles | انتظرنا أسبوع لإطلاعك على خاتم خطوبتك |
Sadece nişan yüzüğünü ve biraz gururunu kaybedersin. | Open Subtitles | سوف تخسر خاتم الخطوبة و بعضاً من الكبرياء |
Ona annemim nişan yüzüğünü vermeyi çok istiyorum. | Open Subtitles | وأوّد أن أعطيها خاتم الخطوبة خاصة والدتي |
Ne zaman birşeylerden bir ısırık alsam, nişan yüzüğünü yutacağım diye endişe ediyordum. | Open Subtitles | كل ما أقضم شيئاً كنت خائفة من أن أبلع خاتم الخطوبة |
Gerçekten mi? Eski karına nişan yüzüğünü nereden aldın ya? | Open Subtitles | من أين حصلت على خاتم الخطوبة لزوجتك السابقة؟ |
Eski eşim aile yadigârı olan nişan yüzüğünü vermemi istedi. | Open Subtitles | زوجي السابق طلب إعادة خاتم الخطوبة وهو إرث عائلي |
Ayrıca müvekkiliniz nişan yüzüğünü geri vermemizi istiyor ama bu karara uyamayacağız. | Open Subtitles | كما أنّ موكلك يريد مناّ إعادة خاتم الخطوبة لكننا لن نكون قادران على الإمتثال |
Hiçbir şartla da ona nişan yüzüğünü takmayacaksın. | Open Subtitles | ولا يجب أن تعطيها خاتم الخطوبة ذلك أبدًا |
Affedersin. Sadece, nişan yüzüğünü boynuna asmışsın da. | Open Subtitles | آسف الأمر أنكِ ترتدين خاتم خطوبة في عقدكِ |
O nişan yüzüğünü aldı ya. Sen neden parlak bir şey alamıyorsun ki? Kilisenin en yakışıklı çocuğuydu. | Open Subtitles | حسنا لديها خاتم خطوبة لم لايكون لديك شيء لامع؟ كان الولد الأوسم في كنيستنا |
Hala tanımadığın adamın nişan yüzüğünü mü takıyorsun? | Open Subtitles | لا تزالين ترتدين خاتم خطوبة الرجل الذي لا تعرفينه؟ |
Yerinde olsaydım o nişan yüzüğünü derhal yutardım. | Open Subtitles | ...لو كنت مكانك سأبتلع خاتم الخطبة الآن |
- nişan yüzüğünü almaya! | Open Subtitles | لإستعادة خاتم خطوبتك |
nişan yüzüğünü kimin için aldığını hatırlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | أنه يحاول الفهم من أجل من أشترى خاتم الخطوبه |
nişan yüzüğünü kaybeden ya da birkaç kilo alanlar der. | Open Subtitles | الناس الذي يفقدون خاتم الزواج او يكسبون بعض الوزن |
Benim gücümün yetmeyeceği kadar pahalı bir nişan yüzüğünü hak eden harika bir kadına aşık oldum. | Open Subtitles | وقعت بغرام إمراءة حسناء والتي تستحق خاتم خطبة غالي الثمن والذي لم أكن قادراً على ثمنه |
nişan yüzüğünü rehine verdi, çünkü tefeci fazla para isteyecekti. | Open Subtitles | قامت برهن خاتم خطوبتها... لأنّ المرابي كان سيمزق أذني... |