Merton Dükü dümeni nişanlısından kırmış görünüyor. | Open Subtitles | وترى دوق ميرتون يُحدق فى خطيبته بغيظ |
nişanlısından küçük bir mektup aldım. | Open Subtitles | لقد حصلت على رساله صغيره من خطيبته |
nişanlısından gizli bir şekilde başka bir kadınla yatan pislik ben değilim! | Open Subtitles | لستُ الحقير الذي يعاشر امرأة أخرى من وراء خطيبته! |
Yakınlarından kimse öyle bir adam hatırlamıyor ve Sarah da nişanlısından başka kimseye ondan bahsetmemiş. | Open Subtitles | لا أحد يذكر رؤية الرجل في حلقتها، ولم تذكره لأحد سوى خطيبها. |
Eski sevgilin... nişanlısından ayrılıyor... ve ilk hamlesi... eski sevgilisinin kanepesine atlamak oluyor. | Open Subtitles | أن صديقتك السابقة تنفصل عن خطيبها وخطوتها الأولى |
Belki de Lemon Breeland'ın eski kibirli nişanlısından çok daha fazlasısındır. | Open Subtitles | وأنت أيضاً أعنى ربما أنت أكثر من مجرد خطيب ليمون بريلاند السابق |
Bilirsiniz işte, nişanlısından ayrıldı, 20 kilo aldı ve yıkanmayı bıraktı. | Open Subtitles | تعلمون ، فقد خطيبته اكتسب 40 باوند |
Evet , aslında onu suçlayamam . Colin nişanlısından yeni ayrıldı . | Open Subtitles | "نعم، أنا أفهمه. "كولن انفصل للتو عن خطيبته |
nişanlısından küçük bir mektup aldım. | Open Subtitles | لدي رسالة من خطيبته |
nişanlısından yeni ayrıldı Shay. | Open Subtitles | لقد تخلى عن خطيبته مؤخراً |
nişanlısından - Perchik. | Open Subtitles | إنها من خطيبها برشك |
Ben O'nun nişanlısından çok daha iyiyim. | Open Subtitles | أنا أفضل من خطيبها... |
nişanlısından ayrı gitti. | Open Subtitles | مع خطيبها |
Steve nihayet annemin nişanlısından kurtulmuştu. | Open Subtitles | وأخيراً (ستيف) تخلص من خطيب أمي |
Kızımın nişanlısından. | Open Subtitles | خطيب ابنتي |