"nişanlıyım" - Traduction Turc en Arabe

• مخطوبة
• مخطوب
• خاطب
• خطيبة
• مرتبط
• مخطوبه

Hayır. Çok özür dilerim. nişanlıyım dediğimde bana bir şey söylemedi.
لا، إنّي آسفة جداً، فحينما أخبرته أنّي مخطوبة لم يبُح بشيء.

Bir düğün hediyesi. Ben Giacomo Pulcini ile nişanlıyım.
انها هدية الزفاف ِ، أَنا مخطوبة إلى جياكومو بولسيني.

-Ben nişanlıyım. -İçki içmek sadakatsizlik olmaz.
انا مخطوبة فى بلدتى شراب واحد بالكاد خيانة

Açıkçası, nişanlıyım, birkaç ay içinde evleneceğim ve eğer sandığımızdan daha büyük bir aile olarak başlayacaksak--
لأكون صريحاً، أنا مخطوب سأتزوج بعد بضعة أشهر وإذا كنا سنبدأ بعائلة أكبر لذا سنظن

Tamamen nişanlıyım. Bu yüzden onları artık yollamamalısın.
أنا خاطب بكل تأكيد الآن لذا ينبغي ألا ترسلي مجدداً

nişanlıyım, evleneceğim ve nişanlımı seviyorum, tamam mı?
لأنّ لديّ خطيبة وعلى وشك أن أتزوّجها كما أنّي أحبّها.

-Çok tatlı biri. -Ama ben de nişanlıyım.
انه لطيف نوعاً ما تعلمين اننى مخطوبة نوعاً ما

Aslında ben nişanlıyım. Düğünüm Eylülün 25'inde.
في الحقيقة، أنا مخطوبة بالفعل حفل زفافي في الـ25 من شهر أيلول

Ben üç senedir nişanlıyım ve görünüşe göre sonu da yok.
أنا مخطوبة منذ ثلاث سنوات و لا توجد نهاية واضحة

nişanlıyım ve sizin düğününüz kendi düğünümle ilgili bana birçok fikir verdi.
انا مخطوبة و حفل زفافك يعطينى الكثير من الافكار

Ben sadece Cristina'ya arkadaşlık etmek için geldim. Ben nişanlıyım, evleneceğim.
لقد أتيت لكي ارافق كريستينا فقط أنا مخطوبة وسوف أتزوج

Çok kadının evlenmek için öleceği bir adamla nişanlıyım.
أنا مخطوبة لرجل معظم النساء قد يمتن للزواج به

Ama şimdi, beni gerçekten seven biriyle nişanlıyım.
لكن الآن، أنا مخطوبة لرجل يريد الزواج مني و الذي يحبني حقاً

Güzel bir işim var. Harika bir adamla nişanlıyım.
حصلت على وظيفة جيدة انا مخطوبة لرجل رائع

Ama ben, çok aşık olduğum ve hayatımı geçirmek istediğim bir adamla nişanlıyım.
لكني مخطوبة للرجل الذي احبه و سوف اقضي حياتي كلها معه

Başka bir şey olsa her şeyimi veririm fakat ben zaten başka biriyle nişanlıyım.
إذا كان شيئا آخر كنت سأعطيك كل ما عندي، ولكن أنا بالفعل مخطوبة لشخص آخر

"Hayır, ben nişanlıyım." dedim.
ثم قلت: "كلا، كل ما في الأمر أنني مخطوبة"

Genç bir bayanla nişanlıyım ama ama Holbein'i, onun resmini çizerken buluyorum.
إنني مخطوب لفتاة ولقد وجدته يرسمها... عارية.

nişanlıyım demedin mi?
ماذا؟ ظننتُ أنّكَ قلتَ أنّكَ مخطوب.

Ben seçimlerde adaylığını koymuş biriyle nişanlıyım.
أنا خاطب سياسية التي في الوقت الحالي تسعى لمنصب.

Şey, Rita, Ben senin kız kardeşinle nişanlıyım...
ولكن المشكلة يا ريتا انني خاطب... .. اختك

Çünkü nişanlıyım, evleneceğim ve nişanlımı da çok seviyorum.
لأنّ لديّ خطيبة وعلى وشك أن أتزوّجها كما أنّي أحبّها.

Dinle, küstah olduğumu düşünmeni istemem, ama ben uygun değilim, nişanlıyım.
اسمعى، لا أريد أن أكون صلفاً ولكنّى لست متاحاً فأنا مرتبط

Ama ben Raoul ile nişanlıyım ya da sormayı becerebilirse olacağım.
"لكني مخطوبه الى "رؤول او سأكون عندما يطلب مني