"Rastgele." demek. Son defasında tutuklandığında Nixon'un o fotoğrafı haftalarca gazetelerdeydi. | Open Subtitles | "عشوائي" تلك الصورة ل راي نيكسون كانت على الورق لأسابيع بعد |
Ama her hâlükârda Nixon'un tanığıyla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لكن على كل حال، أريد أن أكلم شاهد نيكسون مرة أخرى |
Başkan Nixon'un kampanya yarışında aylak aylak dolaşıp tutuklanmanı hoş karşılayacaklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن اللجنة ستبحث بلطف عن موضوع اعتقالك بسبب تهديدك الرئيس "نيكسون" في حملته |
Ama Kennedy'nin ya da Nixon'un, ona neler yapacağını biliyorsunuz. | Open Subtitles | - هذه هى الطريقه لكن أتعلم ماذا كان يفعل كيندى أو نيكسون لها؟ |
Tıpkı Nixon'un Watergate'teki adamları gibi, bir hırsız içeri süzülüp masumiyetimizi çalmıştı. | Open Subtitles | كرجال "نيكسون " في "وورترغيت"لص زحف وسرق برائتنا |
Luke, Sophie Lewis'e Ray Nixon'un saldırdığını söyledi. | Open Subtitles | لوك قال أن راي نيكسون هاجم صوفي لويس |
Nixon'un şahidi daha öncekinden bile daha sağlam. Tamam mı? | Open Subtitles | حجة نيكسون أصبحت دقة من ذي قبل |
Tıpkı Nixon'un 1974 başına gelenler gibi. | Open Subtitles | رائحة الخسارة. مثل نيكسون عام 1974 |
Şu lanet Nixon'un yaptıklarını aklın alıyor mu ya? | Open Subtitles | -هل تصدق هذا الأحمق "نيكسون"؟ - لو كان الأمر عائداً لي .. |
Ulusa seslenişe karar verilmesi, Gallup Poll'un, ...Bay Nixon'un popülerliğinin, son 20 yılda bir başkanın popülerliğinin en düşük noktasına indiğini açıklaması sonrasında gerçekleşti. | Open Subtitles | الخطاب أعلن عنه بعد الكشف عن إستطلاع (جالوب) حيث أن شعبية (نيكسون) هبطت إلى أدنى مستوى لرئيس أمريكي منذ 20 سنة |
Caracas'ta Başkan Yardımcısı Nixon'un arabası taşlandı. | Open Subtitles | لقد وصلت إلى هنا مبكراً (موي) قام المتظاهرين برجم موكب نائب الرئيس (نيكسون) في طريقه إلى كاركاس |
Bu kişiyle ilgili bir başka iddia da Başkan Richard Nixon'un yeni dönem seçim kampanyasını yürüten ekibe danışmanlık yaptığı yönünde. | Open Subtitles | و خمّنوا ماذا يكون أيضا مستشار للجنة حملة إعادة (انتخاب الرئيس (ريتشارد نيكسون |
Bu söyleşide Nixon'un ipliğini pazara çıkartmak istiyorsak onu tuzağa düşürmeliyiz. | Open Subtitles | (أتدري،إذا كنّا سننال من (نيكسون في هذه المقابلات سيتوجّب علينا أن ننصب له كمينا |
Başlamadan önce, Bayan Nixon'un sağlığına kavuşmasına hepimizin çok sevindiğini söylemek isterim. | Open Subtitles | (لكم سعداء نحن جميعا بشفاء السيّدة (نيكسون |
O, Nixon'un en çaresiz anıydı, tam bir yıkımdı. Diz çöküp Kissinger'la dua etti mi? | Open Subtitles | عندما كان (نيكسون) في أضعف حالاته محطما بشكل كامل وجاثما على ركبه ؟ |
Richard Nixon'un yalnızlıktan yıpranmış, şişmiş kendinden nefret eden, mağlubiyeti kabullenmiş yüzü. | Open Subtitles | ،(وجه (ريتشارد نيكسون المنتفخ والمنهك من جراء الوحدة والنفور الذاتي والهزيمة |
Pekâlâ. Ne var biliyor musun? Nixon'un mazereti kontrol edildi. | Open Subtitles | حسناً تفقدنا حجة غياب نيكسون |
- Sen neden bahsediyorsun? - Nixon'un bu. | Open Subtitles | ما الذي تقولينه إنه نيكسون |
Çiftlik çocuğu, Nixon'un yandaşçısı gördüm seni. | Open Subtitles | فتي المزرعة ( لقد حسبتُك احد مؤيدي ( نيكسون |
Listemdeki üç şeyin bile üstesinden gelemedim ve Kim, Nixon'un yüzünün yarısını ovup çıkardı. | Open Subtitles | لم أستطع حتى تخطي ثلاثة أشياء على لائحتي , وبعدها قامت ( كيم) بمسح (نصف وجه (نيكسون |