Şükür ki Norfolk Devlet Üniversitesi bana bir fon sağladı ve fizik lisans eğitimimi tamamlayabildim. | TED | لحسن الحظ، قدمت لي جامعة ولاية نورفولك تمويلاً كامل، وتسنى لي الحصول على البكالوريوس في الفيزياء. |
Norfolk Lordum. Bu adamı sorgulayabilir miyim? | Open Subtitles | سيدى اللورد نورفولك هل يمكننى أن أستجوب هذا الرجل ؟ |
Kollarımı Essex'e, gövdemi Norfolk'a atar, organımı da Rutland'da bir ağaca asarlar. | Open Subtitles | ستكون ذراعيّ في إيسيكس، و جذعي في نورفولك وستكون عورتي على إحدى أشجار روتلاند |
Norfolk'ta sınıflandırılıp depolara kaldırıldılar. | Open Subtitles | تم تجميعهم و تخزينهم في "المحطة البحرية بـ "نورفيك |
Yani, Binbaşı Voss'un görev yeri olan Norfolk'tan, 12 kilometre uzaktaymış. | Open Subtitles | والذي يبعد ثمانية أميال من نورفلك حيث كان يقيم القائد فوس |
iki sınıf gemi vardır. Sadece Norfolk'ta 18 destroyer, 7 kruvazör var. | Open Subtitles | انها صفين من السـفن فيها 18 مدمرة و 7 طرادات في نورفلوك |
Zorunlu değilim, Dodge Norfolk'a baskın yapmayı düşünüyorsa ortalarda gözükmez. | Open Subtitles | ليس من الضروري لدودج لَنْ يَكونَ متضايق هو لم يخطّطَ للذهاب الى نورفولك |
Norfolk Bölge Ofisi'nden bu soruşturmayı koordine etmek için çağrıldım. | Open Subtitles | أنا إستدعيت من نورفولك المكتب الميداني لتنسيق هذا التحقيق. |
Norfolk testini öğrenmiş olabilir. | Open Subtitles | ومن المتصور انه اكتشف بأمر اختبار نورفولك |
Silah denemesi için Norfolk'a gittik. AirGuard. | Open Subtitles | هذه الرحلة الى نورفولك كانت لاختبار اسلحة |
Bir denizci Norfolk'a başvurunca sicillerini indiririz. | Open Subtitles | عندما قام البحار برفع التقرير الى نورفولك حملنا الملف |
Donanmadakiler yüzbaşının gemiden düşmüş numarası yaparak gemi Norfolk'a girene kadar saklanıp beklediğini düşünmüş. | Open Subtitles | نعم وافترضت القيادة العليا أنه تم سـرقته ثم زيفوا السـقوط من الطائرة ثم ربط النقود حتى يتم حمل الامتعة الى نورفولك |
Hafta sonu Norfolk'a dönecek. Orada olun. | Open Subtitles | سـتأتي من نورفولك في عطلة نهاية الاسـبوع لاسـعراض اليوم الحر |
USS Foster Roosevelt Roads Donanma Ussü'nden iki gün önce Norfolk'a doğru yola çıkmış. | Open Subtitles | المدمرة يو اس اس غادرت روزفلت من يومين للعودة الى نورفولك |
Bilmelisiniz ki, Norfolk Dükü vebaya yakalandı ve Londra'ya dönüp doktora görünmek için izin istiyor. | Open Subtitles | اعلم يا صاحب الفخامة أن دوق نورفولك بعد إصابته بالتعرق طلب السماح له بالعودة إلى لندن لمقابلة الطبيب |
Sonunda, mevzilenmek için Norfolk'a doğru yola çıktık. | Open Subtitles | و عندما وصلنا أخيرنا، تم إخبارنا الذهاب لـ فوج نورفولك للإستعاد قبل نشر الجنود |
Mektup, Kraliçe Katherine'i, siz Majesteleri ile evlenmeden önce Norfolk'lu Dowager Düşesi'nin evinde kalırken, ahlaksız bir hayat sürmekle suçluyor. | Open Subtitles | الرسالة تتهم الملكة كاثرين بمعيشة فاسقة قبل أن تتزوج من جلالتك عندما كانت تعيش مع الارمله دوقة نورفولك |
Otopsiyi bitirdi, cesedi kaldırmamı istedi ve Norfolk'a gideceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أنهى التشريح و أخبرني أن أضعها بأحد الأدراج "ثم قال إنه ذاهب إلى "نورفيك |
Bir donanma sıhhiye eri, Norfolk'ta su kanalının yakınlarında koşuya çıkmıştı ve bir donanma teğmeni buldu tecavüz edildikten sonra öldürülmüştü. | Open Subtitles | عامل مشفى بالبحرية كان يركض و وجد جثه في قناة أرضية "بجانب منتزة رياضي في "نورفيك ملازمة بحرية تم خنقها و إغتصابها |
On yıl önce kimliği belirsiz bir kadın Norfolk'ta idman alanında tecavüz edilip öldürülmüş olarak bulundu. | Open Subtitles | منذ 10 سنوات, ضحيه أخرى وجدت مخنوقه و مغتصبه في قناة أرضية بجانب منتزة رياضي "في "نورفيك |
Sinyal bir uydudan Norfolk'taki iletişim bürosuna gelmiş. | Open Subtitles | المكالمة أتت من هاتف قمر صناعي وجرى تحويلها من قبل موظف الاتصالات في نورفلك |
Uçak gemisi o gün, Akdeniz'de altı gün kaldıktan sonra Norfolk'a bir gün uzaklıktaymış. | Open Subtitles | الطائرة عادت من نورفلوك من رحلة ستة أشهر لمهمة متى |
Norfolk'ta bir havaalanı var. | Open Subtitles | هناك مطارات في "نورثفاك" |
- F 212, güzel Eisenhower Norfolk'a demir atmadan bir gün önce Pax Nehri'ne gitmek üzere uçmuş. | Open Subtitles | طائرة رقم اف 212 اقلعت من مطـار آيزنهاور الى نورفك ولكن قبل يوم الوصول توقفت في نهر باكس |
Austin'in güneye, Norfolk'a doğru gittiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم بأن أوستن كان يسافر جنوباً على هذا الطريق متجهاً الى نورفوك |