"norton'un" - Traduction Turc en Arabe

    • نورتون
        
    • نورتن
        
    Söylenene göre, Müdür Norton'un 370 bin dolardan fazla parasını havaya uçurmuş. Open Subtitles الكل قال انه خرج من المدينه و معه 370 ألف من أموال نورتون مدير السجن
    Norton'un arabasının yanında bir çakmak bulundu. Open Subtitles لقد وجدوا ولاعة سجائر قرب باب سيارة نورتون.
    Fakat sen Norton'un tuzağına balıklama atladın ve cinayet işlemeye karar verdin. Open Subtitles ولكنك سقطت بتهور فى فخ نورتون و أعدّ عقلك لارتكاب القتل
    Banyodan ayrılarak, Norton'un odasına geri döndüm, arkamdam kapıyı kilitledim. Open Subtitles غادرت وقتها الحمام و عُدت الى حجرة نورتون و اوصدت الباب خلفى
    Bayan Norton'un sana kızdığını sanmıyorum, Jenny. Open Subtitles أوه، أنا لا أعتقد الآنسة نورتن غاضبة منك، جيني
    Bu aynı zamanda müdür Norton'un meşhur "İçten Dışa" programını yayınladığı zamandı. Open Subtitles كان أيضا العام الذى قرر فيه نورتن مدير السجن وضع برنامجه المشهور عن العمل خارج السجن
    Gerçeği bulman için sana ipuçlarını ve her fırsatı vermiş oldum, seni Stephen Norton'un aslı olan Iago'ya yönlendirdim. Open Subtitles اعطيتك الدلائل وكل الفرص لكى تكتشف الحقيقة و أشرت الى اياجو لك وهو ستيفن نورتون الأصلى
    Kabusu bir tarafa at ve Matmazel Cole'un kızkardeşinin değil, Norton'un, babasının ölümünden sorumlu olduğunu göster. Open Subtitles وان تبعد الكوابيس عنها وتُبين لها كم كان نورتون, وليست اختها
    Ben bir insanın kanunu kendi ellerine alması gerektiğine inanmıyorum, fakat Norton'un hayatını sona erdirmekle, acaba başkalarını kurtarmış olmadım mı? Open Subtitles انا لا اؤمن بأن الرجل يجب ان يُطبق القانون بيده ولكن, بقتل نورتون, ألم اُساهم فى أنقاذ آخرين ؟
    Ve aynen Norton'un dediği gibi Andy hiç cevap alamadı. Open Subtitles و كما قال نورتون أندى لم يتلقى اجابات
    Norton'un sessizce gitmeye hiç niyeti yoktu. Open Subtitles لم يكن لدى نورتون النيه ليرحل فى هدوء
    Gere, Norton'un ikinci kişiliği hakkında yalan söylediğini ve başpiskoposu onun öldürdüğünü öğreniyor. Open Subtitles يكتشف (غير) أنّ (نورتون) كان يكذب بشأن انفصام شخصيّته، و قتله لرئيس الأساقفة.
    Norton'un amacı ona duyurmaktı. Open Subtitles كان نورتون يقصد ان يجعله يسمعه
    Ve aynen Norton'un dediği gibi Andy hiç cevap alamadı. Open Subtitles كما قال تماما وكما قال نورتون
    Bir ağaç ta Bay Norton'un Arabasına düştü, paramparçaydı. Open Subtitles ولقد دُمرت حظيرة المركب شجرة السيد (نورتون) سقطت عليه
    Norton'un eşleşmediği ortaya çıktı. Open Subtitles اتضح ان (نورتون) لم يكن صاحب العينة بعد كل ذلك
    - Harwood Norton'un CEO'su mu? Open Subtitles -هاورد نورتون) الرئيس التنفيذي؟ )
    Chipping Norton'un hemen dışı. Open Subtitles من خارج (شيبينغ نورتون) وحسب
    Miss Norton'un yalnız olduğunu biliyorum. Open Subtitles حسنا، أعرف أن الآنسة نورتن تشعر بالوحدة
    Cep telefonu kapalı ama Norton'un adına kayıtlı bir araba var. Open Subtitles هاتفه مغلق، لكنني حصلتُ على نتيجة تخص سيارة مسجلة بأسم (نورتن).

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus