"oğlu var" - Traduction Turc en Arabe

    • لديها ابن
        
    • لديه ابن
        
    • ولديها ابن
        
    • لديه أبن
        
    • لديه إبن
        
    • لديها إبن
        
    • لديها طفل
        
    • ولديه ابن
        
    • لديه ابنٌ
        
    • لديه طفل
        
    • لديه ولد
        
    • لديها ولد
        
    June Cogan'ın, James Cogan adında bir oğlu var. Neredeler? Open Subtitles جون كوغان لديها ابن اسمه جيمس, أين هم الآن ؟
    17 yaşında bir oğlu var. Hackerınızın o olma ihtimali daha fazla. Open Subtitles لديها ابن في السابعة عشرة من عمره احتمال كبير أنّه المُخترِق
    Dur tahmin edeyim. Barrows yalnız değil, oğlu da işe karışmış. Bir oğlu var değil mi? Open Subtitles . دعني أخمن ، ليس باروس فقط ابنه متورط ، هل لديه ابن ؟
    Irak'ta askerlik yapan bir oğlu var çekici bir anne. Open Subtitles كما انها مسيحية مخلصة ولديها ابن على وشك ان يرسل الى العراق
    Belediye meclisi üyesi yetişkin bir oğlu var ilk eşi, bir Benjamin tarafından. Open Subtitles عضو المجلس المحلي لديه أبن من قبل زوجته الأولى , بنجامين
    Seeley'in üçüncü sınıfa giden bir oğlu var. Adı Parker. Open Subtitles (سيلي) لديه إبن في الصف الثالث إسمه (باركر)
    Evde bir oğlu var. Sakat, muhtemelen beyninde hasar var. Bunun konuyla ne ilgisi var? Open Subtitles لديها إبن في الديار إنه عاجز, على الأرجح إصابة دماغيّة
    Onun küçük bir oğlu var. Ona ne yaptığının farkında mısın? Open Subtitles لديها طفل صغير أتعلم ماذا تفعل بها ؟
    Amy'nin Sam'den biraz daha büyük bir oğlu var ve burada değil. Open Subtitles ايمي لديها ابن أكبر قليلا من سام هو ليس هنا
    Otuz yaşlarında eşcinsel bir oğlu var. Open Subtitles لديها ابن شاذ في الثلاثين من عمره
    İyi bir işi olan, evli bir oğlu var. Open Subtitles لديها ابن متزوج وعنده وظيفة جيده..
    Dur tahmin edeyim. Barrows yalnız değil, oğlu da işe karışmış. Bir oğlu var değil mi? Open Subtitles دعني أخمن ، ليس باروس فقط ابنه متورط ، هل لديه ابن ؟
    General Silva'nın Şubat 1998 doğumlu bir oğlu var. Open Subtitles الجنرال سيلفا لديه ابن ولد في فيفري عام 1998
    Sanırım kardeşinin o yaşlarda bir oğlu var. Open Subtitles أعتقد أن أخاه لديه ابن فى مثل هذا السن
    - Dul. Bir oğlu var. Open Subtitles - ارمله , ولديها ابن واحد -
    Tıpatıp Kyle'a benzeyen bir de oğlu var? Open Subtitles ولديها ابن يبدو تماماً مثل (كايل) ؟
    .. 13 yaşında bir oğlu var! Open Subtitles .. لديه أبن في الثالثة عشر
    - İki yaşında bir oğlu var. Open Subtitles لديه إبن للتو أصبح في الثانية
    Bir oğlu var. Onu daha önce gördüğünü zannetmiyorum. Open Subtitles لديها إبن لا أظن أنك قابلتيه قبلاً
    Benim, ıı, ablamın küçük bir oğlu var ııı, daha bebek,ama gerçi artık pek bebek değil sanırım ama daha yeni konuşmayı öğrendi ve hayvanların seslerini yapıyor. Open Subtitles أختي لديها طفل صغير. ولد إنه ليس طفلاً الآن أظن...
    Beyin özürlü bir oğlu var. Kafasını bir eşek mi ne tekmelemiş? Open Subtitles ولديه ابن وقد حصل على ركلة من بغل
    Bir tek hahamımız var ve onun da bir tek oğlu var. Open Subtitles لدينا حاخامٌ واحد (الحاخام = رئيس الكهنة عند اليهود) و لديه ابنٌ واحد
    Küçük bir oğlu var, 19 aylık. Open Subtitles لديه طفل عمره 19 شهراً.
    7 yaşında bir oğlu var. Open Subtitles غني جداً و لديه ولد بعمر السابعة
    Bir oğlu var, koridorda sürekli top oynayan, felaket gürültü yapan bir velet. Open Subtitles ، لديها ولد ... طفل مزعج ، شنيع و الذي يحلو له دائماً أن يلعب بالقناني الخشبية . أو يعلم الله ماذا في الرواق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus