bak,meraklı gözükmek istemem, ama acaba Oğlun hakkında konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | اسمع، أنا لم أتي لفحص سيارتي، لكنّي أتساءل أن كان بالإمكان أن نتحدث عن ابنك |
Oğlun hakkında söylediklerinden hoşlanmıyorsun diye... aynı zamanda birinin masasındaki eşyaları da... komple yere savurmak da iyi birşey değildir. | Open Subtitles | و كذلك ليس مقبولا ان ترمي بمجموعة اغراض من على مكتب احدهم لأنك لا تحب ما يقولونه عن ابنك |
Oğlun hakkında söylediğin iyi bir şey değildi. | Open Subtitles | هذا ليس شيء الجميل يقول عن ابنك. |
Bir şey söylemeyi unuttum Oğlun hakkında her şeyi ve çirkin eğilimlerini biliyorum. | Open Subtitles | نسيت أن أخبرك شيئاً أعرف كلّ شئ عن إبنك وميوله القذرة |
Bana bahsettiğin şeyler, Oğlun hakkında söylediğin şeyleri göz önünde bulundurunca. | Open Subtitles | بالنظر إلى الأشياء التي كنت تخبريني بها حول إبنك |
Bir keresinde depoda bana bir hikaye anlatmıştın, Oğlun hakkında bir hikaye. | Open Subtitles | لقد سبق أن رويتَ لي مرّة قصة بالمستدوع قصة بشأن ابنك |
Hadi ama Sid, dört yıldır Oğlun hakkında yazıyorum. | Open Subtitles | خمس سنوات اكتب عن ابنك |
Oğlun hakkında konuştuğumuzdan beri aklımda dönüp duruyor. | Open Subtitles | لقد كنت افكر بها من حديثنا عن ابنك . |
Oğlun hakkında öğrenmen gereken çok şey var. - Bu da ne demekti? | Open Subtitles | -إنّك تجهلين الكثير عن ابنك . |
Öz Oğlun hakkında bir bok bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا تعلمين أي شيء عن إبنك. |
Er ya da geç onlarla Oğlun hakkında konuşmalısın, Harry. | Open Subtitles | حول إبنك في القريب العاجل |
Yeni bir yazı var. Oğlun hakkında. Tamam. | Open Subtitles | ثمة إضافة جديدة إنها بشأن ابنك |
Rich, seninle Oğlun hakkında konuşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | (ريتش), أنا أحاول التحدّث إليك بشأن ابنك |
Oğlun hakkında. | Open Subtitles | بشأن ابنك |