"oğlun için" - Traduction Turc en Arabe

• لابنك
• لإبنك
• لأبنك
• أجل ابنك
• بشأن ابنك
• لأجل ابنك
• بشأن إبنك
• أجل أبنك
• لولدك
• على ابنك
• على ولدك
• أجل إبنك

Onun için sana birkaç dolar ve Oğlun için birkaç kart vereyim de Ally'ye o kartı annemin ona verdiğini söyleyeyim, yaşlı kadını mutlu etmiş oluruz.
مسنة لم لا أعطيك بضعة دولارات وعندها يتسنى لك شراء المزيد من البطاقات لابنك وعندها اقول لآلي ان أمي أعطتها إياها وندخل السرور لقلب المرأة المسنة

Bence Oğlun için nasıl bir hayat istediğini düşünmelisin.
أظن أن عليك التفكير في نوع الحياة التي تريدينها لابنك.

İki tane Kanada pasaportu. Biri senin diğeri Oğlun için.
جوازين كنديّين، واحدٌ لكِ و واحدٌ لإبنك.

Kızımızın hayatını kurtarmak için. Oğlun için olsa sen ne yapardın?
هو فعل ذلك لكيّ ينقذ حياة إبنتنا،ما الذي كنت ستفعله لإبنك ؟

Sen üzerine alırsan, hapse girdiğinde birisi Oğlun için ilaçları alacak değil mi?
هل تتلقى الجزاء بينما غيرك يعطي الدواء لأبنك .. وأنت مسجون

Oğlun için savaşıyor olman gerçekten kullanabileceğimiz bir şey.
حقيقة أنك كنت تناضلين من أجل ابنك شيء يمكننا استغلاله

Oğlun için üzgünüm.
أنا آسف بشأن ابنك

Kendin için yapmayacaksan da Oğlun için yap.
إنْ لمْ ترغب بفعلها لنفسك فافعلها لأجل ابنك

Katilin hala dışarıda olduğunu bilmek Oğlun için çok zor olmalı.
لا بد وأن الأمر فاجع بالنسبة لابنك وهو يعلم أن القاتل لا زال حرًا

Oğlun için yaptığımız şeyi yüzlerce insan için, hayır binlerce insan için yapayım istiyorum.
أريد أن أفعل لمئات الناس، لا الآلاف من الناس ما فعلناه لابنك

İki yüz elli dolarını Oğlun için üniversite fonuna koyarız.
سنضع نصف ذلك في صندوق أمانة الكلية لابنك

Özetle, Jamey, Oğlun için şu an yapabileceğin en iyi şey Gaines'i bulmamıza yardım etmen.
افضل شىء يمكن ان تفعليه لابنك هو ان تساعدينا فى الحصول على "جينز" لماذا ؟

Oğlun için en iyisini yapmalısın;
عليك أن تفعل ماهو الأفضل لابنك

Bize gelerek Oğlun için en iyisini yapmış oldun.
حسنا فعلت لابنك أنك أتيتِ إلينا.

- Oğlun için her şeyin en iyisini istiyorsun ve onun için herşeyi yaparsın.
لإبنك وسوف تفعلين أى شيء لتتأكدين من كونه سعيداً

Benim... Oğlun için uygun donör olduğum anlaşıldı.
تم تصنيفى كمتبرع ملائم.. لإبنك

Oğlun için daha güzel bir dünya istiyorsun.
أنت تريد ان تصنع عالماً أفضل لإبنك

75,000 kendin için, 75,000 de Oğlun için vereceksin.
, الآن , عليك ان تدفع 75 الف روبية لأبنك . و 75 الف روبية من اجل نفسك

Bunu Oğlun için yaptığını duydum.
أنظر، لقد سمعتك تقول أنك تفعل هذا من أجل ابنك

- Burada olmak bile istemiyorum. - Oğlun için buradasın.
أنتِ هنا لأجل ابنك

Hayır, Oğlun için üzgünüm.
لا، آسف بشأن إبنك.

Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Oğlun için para gerekiyordu değil mi?
لاأريد أن أتحدث عن هذا تحتاجي المـال من أجل أبنك أليس كذالك؟

Eğer hayatı iyi gidiyorsa, Oğlun için de iyidir, senin için de.
إن كـان حـاله أفضـل فـهذا جيّد لولدك جيّد بالنسبة لكِ ، جيّد بالنسبة للجميـع

Kulak misafiri olursun diye endişeleniyorsun ama Oğlun için endişelenmiyorsun.
أنتِ قلقة من أن يسمعني أحد، ولستِ قلقة على ابنك

Oğlun için yüz karası bir adamsın.
أنت عار على ولدك.

Senin ve Oğlun için kurduğum hayata saygı göstermiyorsun.
أنت لا تحترم الحياة التي بنيتها من أجلك و من أجل إبنك.