| Sana oğullarına sunduğundan bile daha fazlası olan bir seçenek sunacağım. | Open Subtitles | .... ساعطيك الخيار أكثر منك مما عرضت على أبنائك |
| Sanırım oğullarına yönelttin. | Open Subtitles | أعتقد أنك وجهتيه الى أبنائك. |
| Demek istediğim, oğullarına Gaylord Focker ismini verecek kadar harikadırlar herhalde. | Open Subtitles | لابد من وجود سبب ما لتسمية ابنهم جايلورد فاكر |
| Batılaşmışlar, oğullarına yabancılaşıp, yaşlılarca gafil avlanıyorlar. | Open Subtitles | تطبّعوا بالغرب، وأصبحوا غُرباءًا عن ابنهم لقد تغيّروا عن أجدادهم |
| Babaların her zaman oğullarına sevgilerini ve takdirleri ifade etmeyi nasıl denediklerini bilirsin. | Open Subtitles | تعلم كم يحب الآباء إظهار حبهم وتقديرهم لأبنائهم |
| dojosunu oğullarına bırakabilmek için harakiri yaptı. | Open Subtitles | ولكي يترك دار الدوجو لأبنائه لقد سلب حياته. |
| Mars'a gitmek ve biricik oğullarına daha iyi bir hayat sağlamak için her şeyden vazgeçmişler. | Open Subtitles | تخلوا عن كل شيء للذهاب إلى المريخ لتوفير حياة أفضل لابنهم الوحيد |
| Senin baban, tüm babalar, doğdukları gün oğullarına bunu öğretiler, | Open Subtitles | أبوك، كل الآباء علموا أبنائهم هذا من يوم ما ولدوا |
| Ailesi Amerika'ya göç etti ve oğullarına dünyayı değiştirecek konuşmalar yazma fırsatı verdiler. | Open Subtitles | هاجر والداه الى امريكا... ...واعطوا ولدهما فرصة كتابة خطب غيرت العالم |
| O kelleler oğullarına ait değildi. | Open Subtitles | لم تكن رؤوس أبنائك. |
| oğullarına ne dedin peki? | Open Subtitles | ماذا قُلت لـ"أبنائك"؟ |
| Sam Lichtmann'a sarılabiliyorsan, oğullarına da sarılabilirsin. | Open Subtitles | أنت عانقت (سام ليكمان)... بأمكانك معانقة أبنائك! |
| Ne tip bir anne baba, oğullarına böyle aptal bir amcık ismi verir ki? | Open Subtitles | اي فئة من الاباء يمنحون ابنهم اسماً غبيا وضيعا كهذا؟ |
| Tüm paralarını oğullarına yardıma harcıyorlar. | Open Subtitles | لقد وضعوا كل اموالهم لمساعدة ابنهم |
| oğullarına da aynı adı verdiler. | Open Subtitles | ♪ ليبقى ♪ أطلقوا على ابنهم ذات الإسم. |
| O babalar oğullarına benim şimdi sana dediğim gibi | Open Subtitles | ومالذي لم يعطوه هؤلاء الآباء الكثيرين ليتمكنوا من أن يقولوا لأبنائهم كما أقول أنا لإبني الآن |
| Bunlar, oğullarına ve kızlarına kurşun geçirmez yelek gönderen anneler. | Open Subtitles | هؤلاء أمهات أيضاً قاموا بإرسال سترات واقيه لأبنائهم وبناتهم |
| Rus analarının cephedeki oğullarına gönderdikleri mektuplara bir kulak verin. | Open Subtitles | إسمعوا خطابات الامهات الروس لأبنائهم على الجبهة فيلوديا . |
| 82 yaşında Chas Rowland Tank Birliğinde yaşadıklarını oğullarına yazdı. | Open Subtitles | "عند الـ82 من عمره، كتب (شاس رولاند) تجربته في فيلق الدبابات لأبنائه." |
| Sharon ve Dennis Archer oğullarına ne olduğunu bilmeliler. | Open Subtitles | (شارون ,و آرشر) يستحقون معرفه الحقيقة حول ما حدث لابنهم |
| Bütün iyi babalar oğullarına öyle yapar. | Open Subtitles | هذا ما سيفعله الآباء الصالحون ما أبنائهم |
| Babaların oğullarına bu dünyada nasıl erkek olunacağını göstermesi gerek. | Open Subtitles | يفترض بالآباء تعليم أبنائهم الرجولة في هذا العالم |
| Aile oğullarına kız olabileceğini söylememiş. | Open Subtitles | {\pos(194,215)}لم يخبر الوالدانِ ولدهما أنّهُ قد يكونُ ابنتهما |