Buradaki s*k kafalı üzgün olduğunu söylüyor. O benim arkadaşım. | Open Subtitles | ـ ها هو الملعون يقول أنه متأسف ـ إنه صديقي |
- Bu çocuğa takılmanı istemiyorum. - Ama O benim arkadaşım. | Open Subtitles | ـ لا أريدكِ أن تذهبي إلى هذا الفتى ـ إنه صديقي |
Lilybet bir ruh değil. O benim arkadaşım. | Open Subtitles | ليلي بت ، ليست أرواح إنها صديقتي |
Bu onun evi... O benim arkadaşım. Sana ve bana burda kalmamıza izin veriyor. | Open Subtitles | هذا منزله و هو صديقي لقد سمح لنا أن نعيش هنا |
O benim arkadaşım ve onu gerçekten benim otopsi odamda görmek istemiyorum. | Open Subtitles | إنّها صديقتي وأفضّل حقّا أن لا ينتهي بها المطاف في غرفة التشريح الخاصة بي. المعذرة. |
O benim arkadaşım, ben çağırdım. | Open Subtitles | هذا صديقي. قد دعوته |
O hâlde rüzgâr sensen, demek ki O benim arkadaşım. | Open Subtitles | - اذاً هل هذا الهواء انت ؟ - انه صديقي |
O benim arkadaşım ona yardım etmek istiyorum. Ona şans ver? | Open Subtitles | إنه صديقي وأنا أريد مساعدته هلا أعطيته فرصة؟ |
O benim arkadaşım ve...o partiyi ben de düzenledim. | Open Subtitles | إنه صديقي وأعلم أنّني أقمت تلك الحفلة أيضا |
Hayır, çekil üstünden, O benim arkadaşım. Lütfen dur! | Open Subtitles | لا, أبتعد عنه, إنه صديقي أرجوك توقف |
Beni karımla tanıştırdı, O benim arkadaşım. | Open Subtitles | لقد عرفني على زوجتي، إنه صديقي |
Bilemiyorum bu sözü tutabilir miyim. O benim arkadaşım. | Open Subtitles | لا أستطيع قطع هذا الوعد إنها صديقتي |
Bana tavsiye veriyordu. O benim arkadaşım. | Open Subtitles | إنها تمنحني المشورة، إنها صديقتي. |
Hayır, şakalaşıyorduk. O benim arkadaşım. | Open Subtitles | كلا، كنا نمزح سويا إنها صديقتي |
Burası da onun evi. O benim arkadaşım. Sen ve Luckman'ın burada kalmasına izin veriyor. | Open Subtitles | هذا منزله و هو صديقي لقد سمح لنا أن نعيش هنا |
O benim arkadaşım. | Open Subtitles | تليها شيه تزو، كلب صغير طويل الشعر... وهذا هو صديقي. |
- Otur hadi. - Baba, baba. O benim arkadaşım. | Open Subtitles | أبي، إنّها صديقتي لمَ عساك تقول ذلك؟ |
O benim arkadaşım, Ronson. | Open Subtitles | هذا صديقي , روانسون |
Tamam, bakın. O benim arkadaşım. Bana numarasını vermişti ama ben kaybettim. | Open Subtitles | أنظري , انه صديقي لقد كان معي رقمه لكني فقدته . |
Hiçbir noktaya dokunmadın. O benim arkadaşım, hepsi bu. | Open Subtitles | لم تصيبي أية وتر, انها صديقتي فقط هذا كل شيء. |
O benim arkadaşım. | Open Subtitles | حسنا، وقالت انها صديقي. |
Kes sesini. O benim arkadaşım. İşin ciddiyetinin farkında değil, tamam mı? | Open Subtitles | أصمت أنت أنها صديقتي ولاتعرف جدية الامر, مفهوم؟ |
O benim arkadaşım ama ülkeyi daha da çok seviyorum. | Open Subtitles | إنّه صديقي بالفعل، لكن حبّي لبلادي يفوق حبّي له. |
Darnell'e yalan söyleyemem O benim arkadaşım. | Open Subtitles | لا استطيع الكذب على دارنيل فهو صديقي |
O benim arkadaşım, hatta adresini bana kendisi verdi. | Open Subtitles | إنه صديق لى لقد دوّن لى العنوان, هنا تماماً |
- O benim arkadaşım dede. - Nasıl bir arkadaş? | Open Subtitles | انه صديقى يا جدى اى نوع من الاصقاء؟ |
Ben anlatabilirim. O benim arkadaşım Lizzie McGuire. | Open Subtitles | انا استطيع انها صديقتى ليزى ماجواير |