"o kadar yakın" - Traduction Turc en Arabe

• بهذا القرب
• مقرّبتين
• إنه قريب جداً
• بذلك القرب

Bir seri katile O kadar yakın olmak. Çok tuhaf olmalı.
لابد أنه شعور غريب أن تكون بهذا القرب من قاتل متسلسل

Homer, televizyona O kadar yakın oturmak iyi değil.
الجلوس بهذا القرب من التلفاز لا يمكن أن يكون مفيداً لك

Televizyona O kadar yakın oturursan kör olursun.
هي ,انت تعلمين انه لو جلستي بهذا القرب الى التلفزيون سوف تصبحين عمياء

O kadar yakın olmadığınız halde epey kesin konuştunuz.
تبدين واثقة تماماً، ولكن لستما مقرّبتين

Evet, Savage. O kadar yakın ki onu hissedebiliyorsun değil mi?
أجل، (سافاج)، إنه قريب جداً ويمكنك الشعور به، صحيح ؟

Sadece arkadaşsanız O kadar yakın değilsiniz demektir, değil mi?
، إذا كنتما مجرد صديقان هل يعنى ذلك بأنكما لستما بذلك القرب ؟

Sizce de sona O kadar yakın mıyız?
هل أنت متفق مع الرأي القائل أننا بهذا القرب من الإبادة؟

O kadar yakın olabilirsem, 300 milyarda bir.
إن فرصة ذلك واحد من 300 مليون أن أكون بهذا القرب

Camelot'a O kadar yakın bir yerde bir mabet olmasına şaşırdım.
انا متفاجئٌ ان ضريحاً كهذا يقعُ بهذا القرب من كاميلوت

Çinliler kıyılarımıza O kadar yakın bir yere kendilerini ele vermeden gemi gönderemez.
فالصينيّون لا يستطيعون ارسال سفنهم بهذا القرب لشواطئنا بدون فضح أنفسهم

O kadar yakın olur muyuz, şüpheliyim.
أشكُّ في أنّنا ينكون بهذا القرب من بعضنا البعض.

Başka bir insanla tekrar O kadar yakın olmayacaklar.
الأمر المؤسف أنهما لن تكونا بهذا القرب من أي إنسان مرة اخرى.

İkinizin birbirine O kadar yakın olduğunu hiç anlamamıştım.
لم أستوعب يوماً أنكما كنتما بهذا القرب.

O kadar yakın değiliz.
لم نكن بهذا القرب

O kadar yakın olduğunu farketmemiştim
لم أدرك أنَّهُ بهذا القرب

LaGuerta'nın ölümü çok ağır geldi ona. O kadar yakın görünmüyorlardı hâlbuki.
لم تتقبّل وفاة (لاغورتا) بسهولة رغم أنّهما لم تبدوا مقرّبتين

Elbette, ama bana söylemen gerekirdi. Biz hiç bir zaman O kadar yakın değildik.
لم نكن بذلك القرب

O kadar yakın değiliz aslında.
نحن لسنا بذلك القرب