O gün, O ve Xuan-xuan, arkadaşlarıyla beraber bir karaoke kulübüne gitmeyi planlamışlardı. | Open Subtitles | بذلك اليوم خططت هي و شوان شوان للذهاب إلى ملهى كاريوكي مع الأصدقاء |
O ve Tom Central Park'a yukarıdan bakan bir teras katı satın aldılar. | Open Subtitles | هي و توم سرعان ما اشتريا شقة علوية تطل على حديقة سنترال بارك |
O ve aşçı genelde kedi köpek gibi kavga eder ama bugün | Open Subtitles | هي و الطباخة يتعاركون في الغالب . .. مثل القطط والكلاب .. لكن اليوم |
O ve yanında çalışanlar görev için en iyi istihbaratı edinmek istiyor. | Open Subtitles | جندي جيد و ربما عظيم و هو و كل من يعملون له |
O ve birkaç meslektaşı sadece birkaç hafta önce aniden öldüler. | Open Subtitles | لقد لقيت حتفها هى و العديد من زملاءها منذ بضعة أسابيع |
O ve Anna uzun yıllar etle tırnak gibiydiler. | Open Subtitles | كانت هي و آنا لم يفارقا بعضهِما لسنوات عديدة |
Yani O ve çocuklar hayatım boyunca başıma gelen en güzel şeydi. | Open Subtitles | هي و الاطفال الشئ المحترم الجميل الذي حدث في حياتي |
Ya eğer O ve Leo şalgam alırlarsa ve fark ederlerse ve sonra korkunç bir şey olursa onlara? | Open Subtitles | لكن ماذا إن خاضَت هي و "ليو" عملية "اللفت" تلك، ثُمَّ اكتشفوا الأمر، و بعدها حصل لهم أمر مُريع؟ |
O ve Randall şu anda güneşli Orlando'ya doğru yol alıyorlar. | Open Subtitles | في هذه اللحظة,هي و راندال في طريقهم لشاطيء أورلاندو المشمس |
Bir önlem olarak sadece O ve onun birkaç personeli direk temas halindeydi. | Open Subtitles | هي و بعض مِنْ موظّفيها فقط كَانَ لديهم إتصال مباشر كوقايه |
O ve babası kuzeye ananas toplamaya gitmişlerdi. | Open Subtitles | هي و أباها ذهبا للشاطئ الشمالي لإحضار حبة أناناس |
Claire,benim yaşımda ve O ve kocası bütün bu harikulade yetişkin türü şeyleri yapıyorlar. | Open Subtitles | كلير بنفس عمري و هي و زوجها يقومان بكل تلك الاشياء الراشدة الفاخرة |
O söyledi. Bu sadece O ve arkadaşlarının bir tuzağı. | Open Subtitles | هي لن تَقُولَ ذلك لوحدها بتتسكع هي و أصدقائِها |
Polina ve Carl ayrıldığında O ve Donovan gelip benimle birlikte kaldılar. | Open Subtitles | عندما انفصل كارل و بولينا جاءت هي و دونوفان للبقاء عندي |
Şey, O ve kardeşim onlar bu gece birlikte çıkmışlar. | Open Subtitles | منذ أن كانت صغيرة لها ضفائر . . هي و أخي |
Yazın, yağışın olmadığı zamanlarda O ve ben bahçede uyurduk. | Open Subtitles | أنا و هو تعودنا على النوم بالخارج كل ليلة صيفية اذا لم تكن ممطرة |
Çünkü O ve benim sevgili olduğumuzu kabul etmem gerekirdi. | Open Subtitles | لأنني كنت سأعترف حينها بأني و هو كنا عاشقين |
O ve ben eskiden çok iyi geçinemezdik. Yine de artık anlaşabileceğimizi umuyorum. | Open Subtitles | هى و أنا لم نتآلف سويا وقتها لا زلت آمل أن نتمكن من هذا الآن |
O ve karısı trafik kazası geçirmişler. Ciddi bir şey değil. | Open Subtitles | كان هو و زوجته في حادث سيارة لم تحدث إصابات خطيرة |
Bence O ve Caravaggio, ışık ve gölge sanatının en büyük üç ustasından ikisiydi. | Open Subtitles | أظن أنه و كارافاجيو كانو إثنين من ثلاثة معلمين عظماء لفن رسم الظل و الضوء |
O ve ben biliyorduk ki, eğer vurmasaydım, annemi öldürecekti. | Open Subtitles | أنا وهى كلانا نعرف أنه لو لم أفعل كان سيقتلها، |
Belki O ve Chandler arasında gizli bir bağlantı olabilir. | Open Subtitles | لذا ربما كان هناك تواصل مخفي بينه و بين تشالندر |
Kim olursa olsun O ve ailesi sana sahip oldukları için çok şanslılar. | Open Subtitles | مهما كان هو، فهو و عائلته محظوظون بوجودك معهم |
- Evet. O ve seks. Buradaki insanların meziyetlerine inanamazsın. | Open Subtitles | أجل، هذا و الجنس أيضاً، لن تصدّق نوعيّة الأشخاص الذين يضعونهم هنا |
Breuer. O ve Freud "Studies on Hysteria" (İsteri üzerine Araştırma)'nın ortak yazarlarıdır | Open Subtitles | بروار, انه هو و فرويد تشاركا فى دراسات الهيستيريا |
O ve Gramps'ın emekliler için olan tatil köyüne taşınacaklarını biliyorsun. | Open Subtitles | ...أتعرفين كيف أنها و جدك سيذهبون لمجمع التقاعد؟ |
Çünkü yeterlilik duruşmasından önce ölürse vasiyet şu anki haliyle kalacak ve eğer davayı kazanamazlarsa O ve kardeşleri bir sent bile göremeyecek. | Open Subtitles | هولمز لأنها ان ماتت الاولوية لجلسة الاستماع سيتم ايقافها وهو و اخوتة |
Nassau'nun kefareti, prensipler gereğince, siz, ben O ve Thomas Hamilton, tüm o yıllar boyunca kendimizi bu işe adamıştık. | Open Subtitles | خلاص (ناسو) وفقاً للمبادئ التي أنت وأنا وهي و(توماس هاميلتون) كرسنا أنفسنا طيلة هذه السنوات |
Çünkü O ve tanrı Karanlık'ı yok edecekler. | Open Subtitles | لأنه من خلالي هو و الإله "سيقومان بهزيمة "الظلام |
O ve teslimatçı şu anda peşimdeler. | Open Subtitles | هي وذلك خادم العملية يزحف في جميع أنحاء حماري الآن. |