oda arkadaşının onu en son gördüğü zaman. | Open Subtitles | لقد قال زميل غرفته أنها كانت أخره مره رأه |
Robert bize oda arkadaşının polis olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | روبيرت أخبرنا أن زميل غرفته كان شرطي |
Eğer oda arkadaşının çaldığı işitme cihazını bulmuşsa. Beş, dört, üç, iki. Dinleyin Amerika. | Open Subtitles | اذا وجدت سمعها اللتي تظن ان رفيقة غرفتها قد سرقتها . استمعي يا امريكا . |
Nişanlınız bir gözü açık uyuduğunu çünkü oda arkadaşının bir katil olduğuna dair dedikodular duyduğunu ve uykusunda onu bıçaklayabileceğini söylediğinde korkmamak mümkün değil. | Open Subtitles | أعني, عندما تقول خطيبتك بأنها تنام وأحد أعينها مفتوحة لان رفيقة غرفتها يُشاع عنها بأنها قاتلة , وأنها ربما تغتالها وهي نائمة |
Alice'in geçen hafta... tanıştığı çocuk... ona oda arkadaşının takıldığı kızın göğüslerinin fotoğrafını atmış... ve göğüsler Alice'inmiş. | Open Subtitles | قابلت آليس رجل على تيندر بالأسبوع الماضي اراها صورة ثدي لفتاه رفيقه بالسكن ضاجعها |
Orada tüm oksijeni emerek oturduğun için, oda arkadaşının pek yardımcı olmadığını varsayıyorum. | Open Subtitles | أنا أفترض لأنك تقف هناك تمتص بكل الأكسجين بأن رفيقه لم يُساعد |
Galiba oda arkadaşının bornozunu mahvettim. Umurumda değil. | Open Subtitles | لم أحافظ على رداء شريكتك بالغرفة |
Galiba oda arkadaşının bornozunu mahvettim. Umurumda değil. | Open Subtitles | لم أحافظ على رداء شريكتك بالغرفة |
Jack Brody bize oda arkadaşının antrenör Hopper'ın istismarına maruz kaldığını söyledi, bizce o sensin. | Open Subtitles | قتل الناس جريمة. الآن (جاك برودي) قال لنا بأنّ زميل غرفته تعرض للتحرّش |
Bu yüzden, belki neler olduğunu ortaya çıkarırlar diye polisi aramış ve onlar oda arkadaşının her gece adamı kloroformla bayıltıp ona arkadan geçirdiğini anlamışlar. | Open Subtitles | وبالتالي فإن الرجل دعى رجال الشرطة لمعرفة ما اذا كان يمكن معرفة ذلك ربما يُكون حدث بالفعل واتضح أن له رفيق كان يطرق الباب على رفيقه في كل ليلة مرة ، ليخرج |