| Diğer odada bir kanepe var. Neden biraz uzanıp uyumaya çalışmıyorsun? | Open Subtitles | توجد أريكة في الغرفة المجاورة لم لا تتمددين وتنامين قليلاً ؟ |
| Hizmetçiye senin için diğer odada bir yatak hazırlamasını söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأطب من الخادمة أن تُحضر .لكِ السرير في الغرفة الآخرى |
| Bunun sürekli elektrik veya odada bir tıbbi çalışana ihtiyaç duymadan bile olabileceğini hayal ediyorum. | TED | أتخيل إمكانية حدوث ذلك دون الحاجة إلى مصدر كهربائي دائم، أو وجود متخصص طبي في الغرفة. |
| odada bir pencere olduğunu hissetmiş. | Open Subtitles | شعرَ بوجود نافذة في الغرفة التي كان فيها |
| Bir an öldüğümü sandım çünkü odada bir melek vardı. | Open Subtitles | حسناً, أعتقد أني فعلت ـ لأن هُناك ملاكاً في الغرفه ـ شكراً |
| Hatırla, ana odada bir zaman geçidi var. | Open Subtitles | تذكر, هناك بوابة للوقت في الغرفة الرئيسية |
| Büyük yeşil bir odada bir telefon varmış, ve kırmızı bir balon, ve ayın üstünden atlayan bir inek resmi. | Open Subtitles | في الغرفة الكبيرة الخضراء كان هناك هاتف وبالون أحمر وصورة لبقرة تقفز فوق القمر |
| temiz bir odada bir adamın bilgisayar satmak için fikrini geliştirmek sadece. | Open Subtitles | يوميا20 ساعة في الغرفة النظيفة غشّ فكرة الرجل للكمبيوتر و بيعها إلى شخص آخر |
| Ama odada bir kadın vardı. | Open Subtitles | أدركت أنها ليست هي لكن كان هناك إمرأة في الغرفة. |
| 19 numaralı odada bir cinayet işlendiğini söyledi. | Open Subtitles | . قال: كان هناك جريمة قتل في الغرفة رقم 19 |
| Bendeki böcekten başka, odada bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لا توجد أدوات تجسس في الغرفة غير المعلق منها في ملابسي |
| Diyelim odada bir sürü insan var ve biraz yer açmak lazım... | Open Subtitles | العديد من الأشخاص في الغرفة تحتاج لمساحة أكبر ؟ |
| Bitişik odada bir sürü plak gördüm. | Open Subtitles | هناك العديد من التسجيلات في الغرفة المجاورة |
| 4 EKİM 2000 Şu anda odada bir sürü insan var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشخاص معك في الغرفة الآن |
| Bazı günler bir odada bir hastayla otururken kendimi bilemiyorum... | Open Subtitles | أحياناً أجلس في الغرفة مع مريض وأشعر وكأنني... لا أعلم... |
| Ailelerin olayı şudur; odada bir misafir ağırlamak, misafirperverliği ait olduğu yere gönderir. | Open Subtitles | هنا يَكمُن شيء مع العائلات أمتلاك ضيف في الغرفة يأتي بالعداوة |
| En yakın arkadaşım, yandaki odada bir tabutta yatıyor. | Open Subtitles | أعز أصدقائي مستلقي في صندوق في الغرفة الآخرى |
| Ek odada bir sihir gösterisi yapılacak! | Open Subtitles | سوف يكون هناك عرض سحري في الغرفة الاضافية |
| Monsenyör, ortak odada bir kargaşa yaşandı. | Open Subtitles | أيها المونيسينيور, لقد حدثت إضطرابات في الغرفة المشتركة |
| Robert ise yandaki odada, bir şampanya şişesi açıyordu. | Open Subtitles | وروبرت في الغرفه المجاورة يفتح قنينة شمبانيا |
| Sizi tanımayan insanlarla dolu bir odada bir kaynak olarak çıkmazsınız. Asla. | Open Subtitles | أنت لا تكشف عن مصدر خارجي في غرفة مليئة بأناس لا تعرفهم، مطلقًا |
| Lena Leonard'ı arıyorum. odada bir adam olmamalı. | Open Subtitles | أَنا أبحث عن لينا ليونارد , لا يجب أَن يكون هناك رجل في تلك الغرفة |
| Yakında öğreneceğiz. Diğer odada bir şişe ilaç sakladım. Gidip getireyim. | Open Subtitles | لقد إحتفظت بزجاجة من الدواء فى الغرفة الأخرى سوف أذهب و أحضرها |