"odasının dışında" - Traduction Turc en Arabe

    • خارج غرفة
        
    • خارج غرفتها
        
    • من غرفة
        
    Ebeveyn yatak odasının dışında koridorda, kocaman bir gömme dolap var. Open Subtitles هناك مخزن رائع في الخزانة في الرواق خارج غرفة النوم الرئيسية
    Dün bize, Albay'ı görmek için geri döndüğünüzde Bayan Paradine'i yatak odasının dışında koridorda gördüğünüzü söylediniz. Open Subtitles لقد أخبرتنا بالأمس, انه عندما صعدت ثانية لرؤية الكولونيل, رأيت السيدة بارادين فى الممر خارج غرفة النوم
    Seninle konuşmam lazım. - Benimle gözlem odasının dışında buluş. Open Subtitles أحتاج للتحدث معك قابلنى خارج غرفة المراقبة
    Doğum odasının dışında bekleyen adamlar. Kaçıncı yüzyılda kaldınız. Open Subtitles تجمع من الرجال خارج غرفة الولادة يا لكم من مضحكين
    Gizli Servis için gerekli ayarlamaları yaptım. - odasının dışında bir ajan bekliyor. Open Subtitles خصصتُ لها حراسة أمنية، ثمّة عميل خارج غرفتها الآن
    İtfaiyeciler onu yatak odasının dışında oksijensizlikten boğulmuş halde buldu. Open Subtitles وجدوه رجال الإطفاء فاقداً الوعي مختنقاً على بعد 3 أقدام من غرفة النوم
    Kitaptaki kızıın yatak odasının dışında bir terası vardı. Open Subtitles تلك الفتاة بالكتاب لديها شرفة خارج غرفة نومها
    Ancak ameliyat odasının dışında, "Zaman" bize dünyanın kaç bucak olduğunu gösterme konusunda zevk duyar. Open Subtitles خارج غرفة العمليات , على أي حال , فالوقت يستمتع بالضغط علينا
    Kurtarma odasının dışında içeri girmek isteyen biri var. Open Subtitles أحدهم يقف خارج غرفة الانقاذ ويطرق الغرفة ليدخل
    Bu arada koro odasının dışında da kukla hayalleri görmeye başladığını fark ettin mi? Open Subtitles بالمناسبة , ألاحظت بأنك تتخيل الدمى خارج غرفة نادي الغناء ؟
    Bu konuları neden yatak odasının dışında bırakmıyoruz? Open Subtitles حسناً لما لا نُبقي العمل خارج غرفة النوم ؟
    Seni telsiz odasının dışında görmeye alışkın değilim. Open Subtitles مهلا ، أنا لست معتادا على رؤيتك خارج غرفة الإرسال
    Soyunma odasının dışında altına işediğin zamanı hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكر المرة عندما تبولت على نفسك خارج غرفة تبدبل الملايس؟
    Yatak odasının dışında birbirlerinin önünde çıplak durmaya? Open Subtitles أنْ يقفا عاريان أمام بعضهما البعض خارج غرفة النوم؟
    Adamlarım savaş odasının dışında bekliyor olacak. Open Subtitles رجالي سيكونون منتظرين خارج غرفة الحرب.
    Diyorum ki soyunma odasının dışında Emily ile konuşurken tam olarak "yılan" kelimesini kullandım. Open Subtitles "أنا أخبرك بأنني إستعملت كلمة "ثعبان عندما كنت أتحدث مع إيميلي خارج غرفة تبديل الملابس
    - Oyun odasının dışında ne yapıyorsunuz? - Güzel gidiyor. Open Subtitles ما الذى تفعلونه خارج غرفة اللعب ؟
    Söz veriyorum, yatak odasının dışında takmayacağım. Open Subtitles أعدك أنني لن أرتديها خارج غرفة النوم
    Konferans odasının dışında bekle. Open Subtitles انتظر خارج غرفة الاجتماعات
    Alice'in ayakkabılarını odasının dışında görebiliyorum. Open Subtitles بإمكاني رؤية حذاء"ألـس"خارج غرفتها
    İtfaiyeciler onu yatak odasının dışında oksijensizlikten boğulmuş halde buldu. Open Subtitles وجدوه رجال الإطفاء فاقداً الوعي مختنقاً على بعد 3 أقدام من غرفة النوم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus