Anlatacak hikayem kalmadıkça, oduncunun evreninin başka bir oduncunun baltasındaki bir atom olduğunu hayal ederdim. | TED | وعندما كنت أستهلك هذه القصة، كنت أتخيل أن عالم الحطاب هو ذرة واحدة في فأس حطاب آخر. |
İhtiyar oduncunun kendi elini koparması dışında bir şey olmamış. | Open Subtitles | إذا أعتبرت أن قطع يد ! الحطاب العجوز لا شئ |
İşte o gece, hepsini bağladım ve bir oduncunun vücudunu diğerine sakso çekiyor gibi gözükecek şekilde ayarladım ve diğer oduncuların hepsi kahkahaya boğuldu. | Open Subtitles | لذلك في تلك الليلة قمت بربطهم جميعاً و قمت بعمل هذا الشئ عدلت جثة الحطاب حتي يبدو حتي يبدو انهم يقومون بشئ بشع |
Ölümden dönüp sürtük gençleri öldürmeye kalkan oduncunun tekidir. | Open Subtitles | إنّه حطاب يعود من الموت لتقطيع مراهقات فاسقات. |
Muhtemelen kerestecinin veya oduncunun tekidir. | Open Subtitles | ربما يكون حطاب أو صانع فحم |
oduncunun söylediği yol buydu, değil mi? | Open Subtitles | كان يجب أن نجد المدينة حاليا هذا هو الطريق الذي أخبرنا الحطاب بسلكه , إليس كذلك ؟ |
Bahsettiğin bikameral sistem var ya bence oduncunun farklı davranması için onu kullandılar. | Open Subtitles | نظام المجلسين الذي أخبرتني عنه؟ أعتقد أن هذا ما استخدموه لاختراق الحطاب |
10 hikâye uzunluğundaki masalımı dinlemeyecek misiniz? Bunyan soyadındaki bir oduncunun dev oğlu Paul hakkında. | Open Subtitles | استمعوا لحكايتي بارتفاع 10 طوابق عن حطاب عملاق اسمه (بانيون ، بول) |