ofis dışında birbirimizi biraz daha iyi tanımalıyız diye umuyordum. | Open Subtitles | نعم، تمنيت أن نعرف بعضنا البعض افضل قليلاً خارج المكتب |
ofis dışında seni görmedim. Çok farklı görünüyorsun. | Open Subtitles | انا لم اراك خارج المكتب من قبل لذلك تبدين مختلفه |
ofis dışında bitirmem gereken bir iş var. | Open Subtitles | اسمعي، لديّ بعض الأعمال غير المنجزة خارج المكتب |
Tardy bile ofis dışında sizden fazla vakit geçiriyor. | Open Subtitles | بالكاد حتى أنت تقضي أغلب وقتك خارج المكتب |
Ama ofis dışında da hayal ettiğin kadar güzel mi diye merak ederdin. | Open Subtitles | لكن خارج المكتب تتسائل ماذا كانت جميلة ام لا؟ |
Her ne sebeple olursa olsun, görünen o ki ikinizde hep büyük balığı yakalamak için ofis dışında çok zaman geçiriyorsunuz. | Open Subtitles | أجل، صحيح. لسبب ما، يبدو أنّكما تقضيان الكثير من الوقت خارج المكتب بحثاً عن خبر مهم، |
Hiç fark etmez. ofis dışında olayım da... | Open Subtitles | لايهمنيحقاً، أنا سعيد لمجرد أن أكون خارج المكتب |
Simran, çalışanlarınla güzel konuş. ofis dışında bile! | Open Subtitles | سيمران , يجب أن تتحدثي مع موضفيكي بلطف حتى خارج المكتب |
Artık burada çalışmadığına göre seni ofis dışında tanımayı çok isterim. | Open Subtitles | طالما استقلت، أود التعرف عليك خارج المكتب |
- Dediğin gibi ofis dışında bir buluşma ayarladım. | Open Subtitles | لقد حددت إجتماعاً معها خارج المكتب طبقاً لتعليماتك. |
Yarına gelince ofis dışında dikkatini vermen gereken başka bir şeyler yok mu? | Open Subtitles | هذا للغد أليست مسألة خارج المكتب تتطلب إنتباهك ؟ |
İşin doğrusu, onu ofis dışında pek görmüyorum. | Open Subtitles | ليس كثيراً في الحقيقة ، لا اعتقد انني رأيته مسبقاً خارج المكتب |
Um, ofis dışında halletmesi gereken önemli işleri olduğu söylendi bana. | Open Subtitles | أخبرتك بأن لديه بعض الأعمال المُهمة ليعتني بها خارج المكتب |
Yani bundan sonra müdürümle birlikte ofis dışında çalışacağım. | Open Subtitles | حسنا .. من الان فصاعدا سأكون ملازمة للرئيس وأؤدي المهام خارج المكتب |
ofis dışında kiminle, ne yaptığım seni ilgilendirmez Bill. | Open Subtitles | إنّ ما أفعله، والشخص الذي أفعله معه خارج المكتب لا يعنيك يا بيل. |
Çalışanlardan biriyle ofis dışında da görüşmek istiyorum da. | Open Subtitles | أنا مهتم بمقابلة واحد من الشركاء خارج المكتب |
Bu şeyler ofis dışında olmaz. | TED | هذه الأشياء لا وجود لها خارج المكتب. |
Yaşı nedeniyle ofis dışında çalışmıyor. | Open Subtitles | بسبب عمرهُ، يجب ألا يعمل خارج المكتب |
Şu anda ofis dışında. | Open Subtitles | إنها في إجتماع حالياً, خارج المكتب |
Bugün ofis dışında toplantılarda olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | -اهلا . اعتقدت ان لديك اجتماع خارج المكتب اليوم |