Ben de özellikle tümüyle kendi ofisindeki bir bilgisayarda koşan bir sistem için çok havalı bir isim olduğunu düşünmüştüm. | TED | وفكرت، حسنا، إن لديه إسما متباهيا، خاصة عندما اشتغل كل النظام عبر حاسوب في مكتبه. |
Morland benden ofisindeki bir köstebeği bulmamı istedi. | Open Subtitles | مورلاند طلب مني لأعرف المسرب في مكتبه |
Morland benden, ofisindeki bir köstebeği bulmamı istedi. | Open Subtitles | طلب مني مورلاند ان اجد الخائن في مكتبه |
En azından ofisindeki bir delikten Gina'nın işemesini izlediğini öğrenene kadar. | Open Subtitles | أتعلمين, على الأقل حتى اكتشفنا أنه كان يشاهد (جينا) وهي تتبوّل.. عبر فتحة حائط في مكتبه.. |
ofisindeki bir kızdan. | Open Subtitles | مع فتاة في مكتبه |