Ofisini aradım. Eve döndüğünde burada olmak istedim. | Open Subtitles | اتصلت بمكتبك أردت أن أكون هنا عندما تصلين |
Ofisini aradım, perşembe günü bir işin yokmuş. | Open Subtitles | لقد اتصلت بمكتبك ليس لديك أية أعمال يوم الخميس |
Yani, kulağa saçma bir teori gibi geldiğini biliyorum, bu yüzden bölge savcısının Ofisini aradım... | Open Subtitles | أعلم أن الأمر يبدو وكأنه نظرية المؤامرة لذا اتصلت بمكتب محامي المدينة |
Emlak Ofisini aradım. | Open Subtitles | للوقوف لفترة، اتصلت بمكتب العقارات |
Sonra Ofisini aradım, ama görünüşe göre "Bayan Önemli" annesini arayamayacak kadar meşgulmüş! | Open Subtitles | ثم اتصلت بالمكتب ولكن فيما يبدو أن الآنسة المهمة كانت مشغولة جدا للاتصال بوالدتها مرة أخرى |
Birkaç gün sonra Ofisini aradım, ama geri cevap vermedi. | Open Subtitles | وبعد عدة أيام، اتصلت بمكتبه لكن لم أتلق جواباً أبداً |
Grace'in Ofisini aradım. Grand Regent'tan bir tanığı alıyormuş. | Open Subtitles | إتصلت بمكتب (غرايس)، وهي ذاهبة إلى شاهدة بـ(غراند ريجينت) |
Müfettişin Ofisini aradım ama tabii ki kimse cevap vermiyor. | Open Subtitles | لقد كنتُ أتصل بمكتب المفتش . ولن يجيب أحد مثل ذلك الكل |
Ofisini aradım. Eddie kadın arkadaşınla dışarıda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | اتصلت بمكتبك كنت خارجاً مع صديقتك |
Ofisini aradım, birkaç gün buradan çalışacağını söylediler. | Open Subtitles | اتصلت بمكتبك وقال انك |
Ofisini aradım, randevuda olduğunu söylediler. | Open Subtitles | اتصلت بمكتبك قالوا أنك بموعد |
Ofisini aradım, randevuda olduğunu söylediler. | Open Subtitles | اتصلت بمكتبك قالوا أنك بموعد |
Parayı sormak için babanın Ofisini aradım. | Open Subtitles | أنا اتصلت بمكتب والدك بشأن الأموال |
Georgie'nin Ofisini aradım. | Open Subtitles | لقد اتصلت بمكتب جورجي |
Çok üzgünüm, ama aslında erkenden Ari'nin Ofisini aradım. | Open Subtitles | اتصلت بمكتب (آري) صبيحة اليوم |
Sana cebinden ulaşamayınca, Ofisini aradım... Jimmy'nin yasal tavsiyeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | عندما لم استطيع الوصول لك , اتصلت بالمكتب جيميبحاجةالياستشارة.. |
Ofisini aradım Washington'da olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لا, فقد اتصلت بمكتبه وأخبروني أنه كان بواشنطن. |
Carlton'ın Ofisini aradım ama açan yok. | Open Subtitles | إتصلت بمكتب (كارلتون) ولا يرد أحد |
Yeri gelmişken, şeytanın bacağını kırdım ve Casey'nin Ofisini aradım. | Open Subtitles | " لقد تعثرت بها وأنا أتصل بمكتب " كيسي حقاً ؟ |