Element analizine göre bol miktarda hidrojen, oksijen ve nitrojen var. | Open Subtitles | حسنا، استنادا إلى تحليل العناصر، وهناك وفرة من الهيدروجين والأكسجين والنيتروجين. |
4 farklı atomdan oluştuğunu biliyoruz, bunlar: hidrojen, karbon, oksijen ve azot. | TED | نعلم أنه مصنوع من أربعة أنواع مختلفة من الذرات، الهيدروجين والكربون والأكسجين والنيتروجين. |
Bu durumda hücreler oksijen ve besin tüketme talimatıyla aşırı yüklenirler. | TED | مما يعني أن الخلايا أُغرِقت بتعليمات لأستهلاك المواد المغذية والأكسجين. |
Her 400 molekül karbondioksit için bir milyon oksijen ve nitrojen molekülümüz var demek. | TED | لكل 400 جزيء من ثاني أكسيد الكربون، لدينا مليون جزيء آخر من الأكسجين والنيتروجين. |
Sadece düşünün, otoban kenarlarına dikilirlerse sadece oksijen ve diğer özgürce var olan saf kaynakları kullanıp yolu aydınlatabilirler. | TED | فكر فقط ، لو تم زراعتها على جوانب الطرقات السريعة سوف تضئ الطريق بإستخدام الأكسجين فقط و موارد نظيفة أخرى متاحة مجانا. |
Bize hemen kan, sıvı, oksijen ve buz lazım! | Open Subtitles | نحتاج إلى الدم والأوكسجين والثلج فوراً! هيا! |
Maktulün kemikleri, karbon, nitrojen, oksijen ve sülfür içeren tortulu kaya tozu ile kaplıydı. | Open Subtitles | ...إذن,عِظام الضحية كانت مُغطاه بغبار الصخور الرسوبية تتكون من الكربون,والنيتروجين,والأوكسجين والكبريت |
Yaşamı besleyen oksijen ve besinleri taşır ve iklimi yönlendirirler. | Open Subtitles | إنها تحمل الغذاء والأكسجين ،الذي يعيل الحياة والحرارة أيضاً التي تحرّك المناخ |
Ancak, ışınlama teknolojisinde sadece ufak bir değişiklikle bizim gerçekten yiyecek, su, oksijen, ve ihtiyacımız olacak her şeyi üretebileceğimiz bir madde dönüştürücümüz var. | Open Subtitles | لكن بتغيير طفيف لتقنية الانتقال بالشعاع، لدينا محوّل يسمح لنا بتصنيع الطعام والماء والأكسجين وأي شيء نحتاجه |
İlk başta, yeterli oksijen ve su vardı emin anlamına geldiğini. | Open Subtitles | في البداية، كان ذلك يعني الحرص على توفر الماء والأكسجين |
Bu nedenle dolaşım sistemi vücudun her bir köşesine oksijen ve besin aktarımını sağlamak için kan damarları yardımıyla besin dolaşımı problemini çözmektedir. | TED | إذًا الجهاز الدوري يحل مشكلة توصيل المواد الغذائية عبر الأوعية الدموية التي تمد كل ركن في أجسامنا بالمواد الغذائية والأكسجين. |
Hidrojen ve helyum, Büyük Patlama'nın ilk iki dakikasında ortaya çıkarken kanımızdaki demir, soluduğumuz oksijen ve bilgisayarlarımızdaki silikon gibi ağır elementlerin kökeni yıldızların hayat döngüsüne kadar uzanmakta. | TED | بينما تشكل عنصر الهيدروجين والهيليوم خلال أول دقيقتين من الانفجار العظيم فإن أصل العناصر الثقيلة، مثل عنصر الحديد في دمائكم، والأكسجين الذي نتنفسه، والسيليكون في حواسيبكم، يكمن في دورة حياة النجوم. |
Vücudumuzun yüzde doksan altısı yalnızca dört elementten oluşur: hidrojen, karbon, oksijen ve nitrojen. | TED | نسبة 96% من جسمنا تتكون من أربعة عناصر فقط: الهيدروجين، والكربون، والأكسجين والنيتروجين. |
Haberciler olarak hormonların görevi vücuttaki her hücreye ne zaman oksijen ve besin tüketmeleri gerektiğini iletmektir. | TED | تعد الهرمونات ناقلات رسائل وظيفتها توجيه كل خلية لتعلم متى تستهلك الأكسجين والمواد المغذية. |
Diyafram gevşetildiğinde, CO2, oksijen ve diğer gazların karışımı ile birlikte dışarı verilir. | TED | وعندما يكون الحجاب الحاجز مرتخيًا، فإن ثاني أكسيد الكربون ينبعث إلى جانب مزيج من الأكسجين وغازات أخرى. |
CO2'yi iptal edebilirler, ama oksijen ve güç sorun olacak. | Open Subtitles | هم يمكن أن يحلو مشكلة الكربون لكن الأكسجين والطاقة هي المشكلة الآن |
Böyle bir durum gerçekleşseydi o zaman deniz oksijen ve besin kaynağı olmaktan çıkardı. | Open Subtitles | ،وإن قُدر لهذا أن يحدث فستنقطع إمدادات الأكسجين والغذاء عن البحر |
Ayrıca beynin yüksek derecede oksijen ve kan çekiyor. | Open Subtitles | كما يبدو أنّ دماغكِ يُظهر مستوياتٍ مرتفعةً من الأكسجين و الدم. |