Her sabah 6'da kalk, biraz çalış, Okul için para veriyorlardı.. | Open Subtitles | الإستيقاظ في الساعة السادسة كل صباح تعمل بعض الأعمال لتدفع للمدرسة |
14 yaşındaki torunum Maddie Okul için idam cezasıyla ilgili bir kompozisyon yazıyordu ve bana sorular soruyordu. | TED | حفيدتي مادي البالغة من العمر 14 عاما، كانت تكتب مقالا للمدرسة عن عقوبة الإعدام، وكانت تسألني أسئلة. |
Çocuklar, gidin ve Okul için hazırlanın. | Open Subtitles | إنصرفوا يا أولاد وأستعدوا للذهاب للمدرسة |
Okul için iki takım var ama sadece bir tanesi okulu temsil edebilir. | Open Subtitles | يوجد فريقي رقص من أجل المدرسة لكن فقط واحد يمكنه تمثيل الولايات المتحدة |
bunu alamazsam Okul için nasıl ödeme yaparım bilmiyorum. | Open Subtitles | إذا لم أحصل عليها, فلا أعلم حقا كيف سأدفع للجامعة. |
Oğlanın cezasının ne olacağına karar verdim. İlk olarak, evden dışarı çıkmayacak. Evden çıkmak yok, Okul için bile. | Open Subtitles | قررت عقاباً للفتى ، أولاً إنه محروم، لن يبرح المنزل حتى لو للمدرسة |
Hadi çocuklar. Okul için hazırlanalım. Hadi yukarı gidelim, el yıkayalım. | Open Subtitles | هيا يا أولاد استعدوا للذهاب للمدرسة هيا اذهبوا لغسل أيديكم |
Evet, sadece Okul için bir kitap okuyorum. Güzel birşey var mı? | Open Subtitles | نعم انني فقط اقرأ كتاب للمدرسة هل هو جيد |
Bunun Okul için ne büyük kayıp olacağını hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | وأستطيع أن أتخيل مدى الخسارة الفادحة التى ستحدث للمدرسة |
- Okul için para lazım. - O işi hallettim. Sorun yok. | Open Subtitles | أحتاج مالا للمدرسة لدي هذه المجموعة، لابأس |
Sen genci ara bende Okul için Öğrenci bulacağım. | Open Subtitles | أقصد أبحثى عن الشاب وأنا سأجد الأطفال للمدرسة |
Okul için veya iş olmadığında gideceksin. Hadi. | Open Subtitles | ستذهب ، إما للمدرسة أو لخارج العمل ، هيّا |
Neden kitap özetini bitirip Okul için hazırlanmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تذهبي لأحضار كتابك وتكوني مستعدة للذهاب للمدرسة |
- Okul için hazırlanır mısın? | Open Subtitles | هل يمكنك فقـط الإستعداد للذهاب للمدرسة,لوسمحت |
Okul için hazırlanmalısınız, otobüsü kaçıracaksınız. | Open Subtitles | عليك الإستعداد للمدرسة سوف تتأخر عن الحافلة |
Bernice bana bilgisayarını kullandıracak. Okul için. | Open Subtitles | بيرنيس ستدعنى أستخدم حاسبها من أجل المدرسة |
Geçen ay onu Okul için şehirden ayrıldığımdan daha fazla gördüm. | Open Subtitles | رأيتها في الشهر الأخير أكثر من غادرت للجامعة |
Giyin, lütfen. Okul için. | Open Subtitles | ارتدي ملابسك , من فضلك للذهاب إلى المدرسة |
Pekala, bunlar Okul için. Öğle yemeği ve iki tane atıştırmalık. | Open Subtitles | حسناً , تلك للمدرسه , للغداء و اثنين للوجبات الخفيفه |
Okul için para biriktirmek zorunda yoksa taksidi ödeyemez. | Open Subtitles | يمكنه أن يوفر المال لأجل المدرسة حتى يمكنه دفع الإيجار |
Ve biz burada, 15 bin Okul için bir çözüm arıyorduk. | TED | وهنا، كنا نبحث للتوصل إلى حل ل15،000 مدرسة. |
Gelmemin tek sebebi bu, Okul için geldim. | Open Subtitles | وهذا هو السبب الوحيد لمجيئي .. من اجل المدرسة |
Hayır, hala Okul için hazırlamam gereken şeyler var. | Open Subtitles | نعم, يجب ان أجهز مستلزمات المدرسة |