Önceden köleleştirilmiş kişiler için yardım fonları kurdu ve onların yararı için okul ve hastane inşaatına yardım etti. | TED | قامت بجمع الأموال للعبيد السابقين ساعدت في بناء المدارس والمستشفيات لخدمتهم. |
Ama oğlan gösteriye katıldığından beri, haftanın her günü, okul ve yollar için harcanabilecek parayla, kendine bir Cadillac alıyor. | Open Subtitles | منذ أن إنضم له الفتى فإنه يحصل لنفسه على سيارة كاديلاك لكل يوم فى الأسبوع يشتريها بالمال الذى نحتاجه للطرق و المدارس |
Bir çok köyde ve geri kalmış bölgelerde parasız okul ve hastaneler açtı. | Open Subtitles | ' لقد فتح مستشفيات ومدارس مجانية ' ' في العديد من القرى والمناطق المتخلفة ' |
Çünkü herkese bu şehirde kalabileceklerini güvende hissedebilecekleri işler bulacaklarını okul ve dükkanların kapanmayacağına dair umutlar verdin. | Open Subtitles | لأنك تعطي الناس الأمل , للبقاء في هذه البلدة والحصول على عمل يشعرون به بالأمان ومدارس ومحلات لا تغلق |
Merhaba. Çocuk, okul ve Aile Bakanlığından Wesley Gretsky. | Open Subtitles | مرحباً، أنا (ويسلي قيتسكي) من قسم رعاية الأطفال والعوائل |
Bir şeyi 15 bin okul ve 100 bin öğretmende nasıl uygularsınız? | TED | كيف يمكن تنفيذ شيء عبر 15،000 مدرسة و 100،000 معلماً؟ |
Yazarı 1930’larda Viyana’da bir yatılı okul ve klinik karışımı bir yeri işleten Hans Asperger adında bir adamdı. | TED | كان كاتبها رجل يدعى هانز أسبرجر، والذي كان يدير مكاناً عبارة عن مصحة ومدرسة داخلية في فيينا منذ عام 1930. |
Hırsızlık, okul ve kilise gibi otorite sembollerini tahrip gibi küçük suçlar işlerler. | Open Subtitles | جرائم بسيطة سرقة و تخريب للكنائس و المدارس اي رموز السلطة |
Orası harika bir okul ve ayrıca en iyi ilkokullara da giriş kapısıymış. | Open Subtitles | إنها مدرسة ممتازة وهي تؤهل إلى كل المدارس الابتدائية الممتازة |
Birçok okul ve iş yerleri önlem için kapılarını kapattılar. | Open Subtitles | أغلب المدارس وأعمال كثيرة حطمت أبوابهم كإجراء احتياطي |
okul ve işletmeler genellikle piyasa fiyatını belirliyor. | Open Subtitles | المدارس و الشركات بالعادة هي التي تُحدد سعر السوق. |
Bizzat pek bir temasım olmadı ama kendi müfredatımızı uygulayacak birkaç özel okul ve kuruluş içeriyordu. | Open Subtitles | لم أكن ذا خبرة .. وثيقة به فعليا ولكن ما أذكره أنه انتظم عدداً من المدارس الخاصة كما تعلم .. |
İslam Dünyası'nın Pakistan gibi uzak yerlerine kadar yüzlerce okul ve ensttitü kurmak için kullandı. | Open Subtitles | في إنشاء مئات المدارس والمعاهد الدينية في أرجاء العالم الإسلامي بعضها كان في باكستان |
Çocuk, okul ve Aile Bakanlığından Wesley. | Open Subtitles | تلكَ (ويسلي)، من قسم رعاية الأطفال والعوائل |
Bugün burada 32 okul ve 17 şehrin en iyi ve en parlakları için toplandık! | Open Subtitles | يتجمع هُنا اليوم بعض من الأفضل والألمع ! من 32 مدرسة و 70 ولاية |
Burası da okul ve çocuk parkı. | Open Subtitles | هذه مدرسة و ملعب |
Daha sonra ikinci sınıfımızı açtık, ardından üçüncü, dördüncü okul, ve bir yüksekokul. | TED | ثم بدأنا بالمدرسة الثانية والثالثة والرابعة ومدرسة إعدادية |
Theaster Gates:Çok önemli olduğunu öğrendiğim şeylerden biri, yalnızca eski bir ev gibi özel ve tek bir proje yapmaktansa, eski bir ev ile yerel bir okul ve ufak bir şarap dükkanının arasındaki ilişki nedir, bunlar arasında herhangi bir sinerji var mı, diye düşünmek. | TED | ثياستر غيتس: إن أحد الأشياء التي وجدتها مهمة حقًا هو التفكير ليس في مشروع واحد فحسب، كمنزل قديم، ولكن ما العلاقة بين منزل قديم ومدرسة محلية وحانة صغيرة وهل هناك نوع ما من الانسجام بين هذه الأشياء؟ |