Ve eğer bu başarılı olursa bir konektomdan hafızayı okumanın ilk örneği olacak. | TED | و إذا نجحنا في ذلك، سيكون ذلك أول مثال لقراءة الذاكرة من خلال شبكة عصبية. |
Haritanın o şifre olduğunu sanıyordum. Hayır, şifre haritayı okumanın bir yolunu bulmaya yarıyordu. | Open Subtitles | لا، الشيفرة هي الطريق لإيجاد طريق لقراءة الخريطة. |
bu sahneyi okumanın ikinci yolu da, , babanın oğlunu ikna etmek için, düzenlediği, gülünç derecede şiddetli ...bir gösteri, bir piyes olduğudur. | Open Subtitles | والطريقة الثانية لقراءة هذا المشهد هي رؤيته كمشهد تمثيلي مشهد عنيف سخيف أعده الأب ليقنع ابنه بقوته وقدرته |
Sol beyin genellikle dilin ve sonuç olarak okumanın sorumluluğunu alır. Sağ ise konumsal aktiviteleri idare eder. | TED | النصف الأيسر مسؤول بشكل عام عن اللغة وبشكلٍ أساسي، عن القراءة بينما يتعامل النصف الأيمن مع الأنشطة المكانيَّة. |
Babam, okumanın dış dünyaya açılan bir pencere olduğunu gösterdi. Bu, onların bize en büyük hediyesiydi. | TED | أوضح أن القراءة هي نافذة للعالم الخارجي، وكانت تلك هدية عظيمة منهم. |
Bugün, okumanın hayatlarımızı nasıl değiştirebildiği ve bu değişimin sınırları hakkında konuşmak istiyorum. | TED | أودُ التحدث اليوم عن كيف يمكن للقراءة أن تغير من حياتنا وعن حدود ذلك التغيير. |
Sadece zihnini okumanın ayar anahtarıydı. | Open Subtitles | ذلكَ مجرّد مفتاح معايرة لقراءة الأفكار الحقيقية |
"Kıymetli geçmişi görebilme kabiliyeti" haritayı okumanın bir yolunu ifade ediyor olmalı. | Open Subtitles | "عين ترى الماضي الثري" لا بد أنها تشير إلى طريقة لقراءة الخريطة ظننت أن الشيفرة هي الخريطة. |
Satırların arasını okumanın bir yolunu bulmuş. | Open Subtitles | عثر على طريقة ما لقراءة ما بين السطور. |
"Görkemli Izdırap"ı okumanın verdiği tatlı eziyetin hayırlı olsun. | Open Subtitles | مرحباً بك في العذاب الحلو (لقراءة (المحنة الإمبراطورية |
Kendimi lise yıllarına dönmüş kitap okumanın zararlarını öğreniyormuşum gibi hissettim. | Open Subtitles | أشعر كأني عدت للمدرسة أتعلّم مخاطر القراءة |
Bu tür insanları okumanın eğlenceli olduğunu düşünüyorsanız bir de onları yakalamanın verdiği hazzı yaşayana kadar bekleyin. | Open Subtitles | إذا كنتم تعتقدون انه من الممتع القراءة حول هؤلاء الاشخاص انتظروا حتى تجربوا شعور القبض عليهم |
Hatırlatma. İkinci okumanın sonrasında vardığım kanı; psikoanalistim haklıydı | Open Subtitles | مُلاحظة لنفسي، بناء على القراءة الثانية، مُحللي كان مُحقاً |
İlk romanını bir kızı etkilemek için yazdığından "yazar tıkanması"na inanmadığını büyük yazarları okumanın sana ilham verdiğini ve onlarla beraber içmenin de en çok satanlar listesini alt üst etmene ilham verdiğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستقول أنك لا تؤمن بعقدة الإبداع، أنك كتبت أول رواية لك لإثارة إعجاب فتاة أن القراءة لإدباء كبار يُلهمك، |
okumanın sıkıcı bir iş olduğunu mu öğrenmiş olacaklar, para için yapılması gereken bir parça başı iş, endişelendiğimiz bu, ya da belki de onları okumaya, başlangıçta yanlış bir nedenle yönlendirse de, sonradan onları kendi iyilikleri için okumaya aşık eden? | TED | هل سيتعلمون أن القراءة هي عمل روتيني، نوع من العمل يتعين عليك فعله بالمقابل المادي، هذا هو القلق، أو ربما قادهم للقراءة السبب الخطأ من الأساس لكن بعد ذلك وقعوا في حب القراءة لنفس الغاية؟ |
Tekrar okumanın ardından ne gelir biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتدري ماذا يحدث بعد إعادة القراءة ؟ |
Sizlerle, okumanın bize nasıl güçlü insan ilişkilerinin olduğu paylaşılabilir bir dünya verebildiğini konuşmak istiyorum. | TED | أودُ أن أتحدث إليكم عن كيف يمكن للقراءة أن تمنحنا عالماً مشتركاً، من العلاقات الإنسانية القوية. |