"olağanüstü hal" - Traduction Turc en Arabe

    • حالة الطوارئ
        
    • حالة طوارئ
        
    • حالة طواريء
        
    Silahlı ve tehlikeli bu sebepler yüzünden olağanüstü hal ilan ediyorum. Open Subtitles ،إنه مُسلّح وخطير ولأجل هذا فأنا أعلن حالة الطوارئ
    İsyancılar dağılıyor efendim. Yunan Hükümeti olağanüstü hal ilan etti. Open Subtitles سيدي، أعمال الشغب تنتشر، والحكومة اليونانية تعلن حالة الطوارئ
    Ulusal sınırlar dahilinde olağanüstü hal ilan edilmiştir. Barışın korunması, İspanya'nın İlerlemesi ve... Open Subtitles إعلان حالة الطوارئ في كافة أنحاء البلاد
    Nükleer saldırı tehlikesi yüzünden olağanüstü hal durumundayız. Open Subtitles نحن الآن في حالة طوارئ بسبب التهديد النووي
    Ama kabul etmelisiniz ki böyle bir noktaya değinmek için zorlu zamanlardayız hele ki tüm Avrupa'da olağanüstü hal varken. Open Subtitles لكن يجب أن نتفق أنه وقت صعب لاحترام تلك النقطة حين تكون كل أوربا في حالة طوارئ
    "Toplumsal durumu bozulmasına karşı zamanında bir duruş göstermek ve halkın refahını tesis etmek için kralın temsilcisi Lord Beckett'ın emriyle bu yöre için olağanüstü hal ilan edildi. Open Subtitles "لكي يُؤثّرَ على a توقّف مناسب إلى الشروطِ المتدهورةِ ولضمان الصالح العامِ، أي حالة طوارئ مُعلَنةُ لهذه الأراضي
    "Giderek bozulmakta olan koşulların önüne geçmek ve herkesin iyiliğini sağlamak için bu bölgelerde olağanüstü hal ilan edilmiştir. Open Subtitles لأجل إيقاف سريع لتدهور الأحوال ولأجل الصالح العام قد أعلنت حالة طواريء علي هذه الأنحاء
    Kahire'de Bombalar Patladı Nasser olağanüstü hal İlan Etti. Open Subtitles تفجير القاهرة ناصر يعلن حالة الطوارئ
    Wax, Galbrain'in olağanüstü hal ilan etmesini sağlayacak. Open Subtitles "واكس" سيدفع "جالبراين" لإعلان حالة الطوارئ
    - olağanüstü hal ilan etmemiz gerek. Open Subtitles علينا إعلان حالة الطوارئ
    Yargıç Turnball olağanüstü hal ilan etti ve belediye başkanlığına güç verdi. Open Subtitles أعلن القاضي (تيرنبال) حالة الطوارئ ومنح مكتب العمدة صلاحيات إضافيات
    Texas valisi olağanüstü hal ilan etti. Bölge sakinleri Union Wells Lisesine tahliye ediliyorlar. Open Subtitles "أعلن محافظ (تكساس) حالة الطوارئ وسكان المنطقة يتم إخلائهم.."
    Karl Frank geçici bir süre için Heydrich'in yerini alarak olağanüstü hal ilan etti ve sokağa çıkma yasağı getirdi. Open Subtitles (كارل فرانك)، تولى منصب (هيدريك) مؤقتًا و أُعلنت حالة الطوارئ و حظر التجول
    Bu sebeple, olayları kontrol altına almak için, olağanüstü hal durumuna geçtik. Open Subtitles نحن ندخل في حالة طوارئ {\cHC08000}من أجل السيطرة على الأوضاع الراهنة
    Nükleer santral patlaması haberini duyurur, ülkede olağanüstü hal ilan edersek tehlike bölgesini ne kadar genişletmemiz gerekir? Open Subtitles إذا نشرنا أخبار عن انفجار محطة الطاقة النووية هُنا، وأعلنا عن حالة طوارئ وطنية، حينها إلى أيّ مدى يجبُ علينا توسيع منطقة الخطر؟
    Hükümet olağanüstü hal ilan etti. Open Subtitles الحكومة أعلنت حالة طوارئ
    Ülke çapında olağanüstü hal ilan etmeliyiz. Open Subtitles ...يجدر بنا إعلان حالة طوارئ في الدولة
    Columbia bölgesinde olağanüstü hal ilan ediyorum. Open Subtitles أعلن عن حالة طوارئ هنا في مقاطعة (كولمبيا)
    olağanüstü hal ilan edildi. Open Subtitles نحن في حالة طواريء
    olağanüstü hal ilan etti. Open Subtitles لقد اعلن حالة طواريء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus