"olacağınızı" - Traduction Turc en Arabe

    • ستكونين
        
    • ستكونون
        
    • ستكونان
        
    • ستكونوا
        
    • أنك
        
    • سوف تكونين
        
    Ortadan kaybolacaklardan birinin siz olacağınızı nereden biliyorsunuz? Open Subtitles لماذا تعتقدين أنك ستكونين إحدى اللتين ستختفيان ؟
    Babanızla beraber açılışta olacağınızı düşünmüştüm. Open Subtitles لقد أعتقدت انك ستكونين بالإفتتاح مع والدك
    "Ama iyi olacağınızı biliyorum. Gerekirse tekrar dans edersin. " Dans mı? Open Subtitles "لكني أعلم أنك ستكونين على خير ما يرام وتستطيعين دائما العودة للرقص"
    Hayır, sonsuza kadar birlikte olacağınızı sanıyorsunuz. Open Subtitles لا ، أنت تعتقد بأنكم ستكونون معا إلى الأبد
    Peşine takılayım dedim. Burada olacağınızı biliyordum. Open Subtitles ظننت أنه سيكون ممتعاً ان أرافقه , ظننت بأنكم ستكونون هنا
    Bir kızı var. Evlilik yaşı gelmiş. İkinizin harika bir çift olacağınızı düşünüyor. Open Subtitles لديه ابنة مستعدّة للزواج، و يعتقد أنّكما ستكونان زوجَين رائعَين.
    ... Tamam, herkese sizin kumanda merkezinde olacağınızı söyledim. Open Subtitles انا اخبرت الجميع انكم ستكونوا في غرفة العمليات
    Liseden mezun olduğunuz gün, düğün gününüz, baba olacağınızı öğrendiğiniz gün. Open Subtitles يوم تخرّجك من المدرسة، يوم زفافك، يوم تكتشف أنك ستصبح أبأً،
    Zaten bu yüzden bu hikaye için mükemmel bir muhabir olacağınızı düşünüyorum. Open Subtitles لذلك أعتقد بأنك سوف تكونين المراسلة المثالية لهذه القصة
    Burada olacağınızı tahmin etmeliydim, Profesör McGonagall. Open Subtitles كان يجب أن أعرف أنك ستكونين هنا يا أستاذة ماجوناجل
    Emniyette olacağınızı bileceğim tek yer burası. Open Subtitles هذا المكان الوحيد الذي اعلم انك ستكونين فيه بأمان
    Hanımefendi, efendimle evlenme şansı yakaladığınız takdirde ne kadar mutlu olacağınızı bir bilseniz. Open Subtitles سيدتي، ستكونين سعيدة لو أتيحت لك فرص الزواج من سيدي
    Biraz daha minnettar olacağınızı bekliyordum. Arkadaşınızın katilini daha yeni yakaladık. Open Subtitles خلتكِ ستكونين أكثر إمتناناً فقد ألقيتُ القبض على قاتل صديقيكِ
    Bana 11.15'te burada olacağınızı söylemişlerdi. Open Subtitles أجل، لا، لا. قالوا لي أنّكِ ستكونين هنا الساعة الـ11:
    Yıl sonundan önce evlenmiş olacağınızı söylediler. Open Subtitles قالوا أنك ستكونين زوجة له قبل نهاية السنة
    Üzgünüm, ben sizlerin çok daha genç olacağınızı sanıyordum. Open Subtitles أنكم ستكونون أصغر بكثير اتضح أن زي الديناصورات سهل الاشتعال بسرعة
    Yanımda olacağınızı söylerken gerçek manada söylediğinizi bilmiyordum. Open Subtitles أتعلمون، قلتم أنّكم ستكونون هنا من أجلي لم أعتقد أنكم تعنون ذلك حرفياً
    Sizin de burada olacağınızı bilmiyordum. Open Subtitles مرحباً يا رفاق ، لم أعلم أنكم ستكونون هنا.
    Uyandığımda ikinizin de burada olacağınızı bilmiyordum. Open Subtitles لم اعلم أنكما الاثنان ستكونان هنا عندما استيقظ
    Victoria ile senin bir çift olacağınızı garanti edemem. Open Subtitles لا استطيع ضمان أنك وفيكتوريا ستكونان معاً
    Eğer mutlu olacağınızı düşünüyorsanız o zaman mutlu olun. Open Subtitles إن كنتما تظنان أنكما ستكونان سعيدان معاً إذاً كنا كذلك.
    Sizi gördüğüm an başıma dert olacağınızı anlamıştım zaten. Open Subtitles عرفت أنكم ستكونوا متعبين عرفت ذلك منذ أن رأيتكم
    Elbette çok yeteneklisiniz ama bu kadar başarılı olacağınızı hayal etmiş miydiniz? Open Subtitles بالتأكيد أنت موهوب و لكن هل حلمت يوما أنك ستصبح ناجحا للغاية؟
    Senin ve diğerlerinin, işime geri döndüğümü ve hayatıma devam ettiğimi gördüğünüzde mutlu olacağınızı sanıyordum. Open Subtitles ظننت أنك سوف تكونين سعيدة، من بين كل الناس، لرؤيتي، أعود لعملي و أمضي قدما.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus