"olan biriyle" - Traduction Turc en Arabe

    • شخص لديه
        
    • رجل لديه
        
    • بشخصٍ
        
    • مع شخص
        
    • مع رجل
        
    • شخص عنده
        
    Mesela gerçek bir işi olan biriyle, bir bankacıyla falan. Open Subtitles مثلا ً مثل , شخص لديه وظيفة حقيقية , كالمصرفى
    Mesela gerçek bir işi olan biriyle, bir bankacıyla falan. Open Subtitles مثلا ً مثل , شخص لديه وظيفة حقيقية , كالمصرفى
    Taktik kitabı olan biriyle beraber olamam. Open Subtitles أنت تجعليني أحتاج أن أصبح رجل أفضل لا أستطيع البقاء مع رجل لديه كتاب لطرق الخدع
    Umurunda olan biriyle karıştırdın beni. Open Subtitles , يومٌ و نصف ؟ أنتِ تشتبهين بي بشخصٍ يأبه
    Etkilendiğim biriyle aynı ofisi paylaşmaktan endişe duyuyordum, ama asıl sorun rahatsız edici iş alışkanlıkları olan biriyle bir ofise tıkılmak. Open Subtitles لقد كنت قلقاً بخصوص مشاركة مكتب مع شخص منجذب إليه لكن المشكلة أن تكون متورط مع شخص في عادات العمل المزعجة
    Ben akademik kariyeriyle evli olan biriyle beraberim. Open Subtitles أعني، أنا مع رجل يحب وظيفته الأكاديمية أكثر من أي شيئ
    Belki de benim sorunum da senin gibi sorunu olan biriyle olamamaktır. Open Subtitles حسناً، ربما مشكلتي هي أنه لا يمكنني أن أتواجد مع شخص عنده مشكلتك
    Öğretmeniyle ateşli bir seks hayatı olan biriyle eş olmak, o kadar da kötü olmaz sanırım. Open Subtitles اظن انه لا مضره بمشاركه درجه مع شخص لديه علاقه ساخنه مع المدرسه
    Ben de böyle saçları olan biriyle bir kaptan şapkası takmıştım. Open Subtitles لقد أرتديت قبعة قبطان مع شخص لديه شعر كهذا
    Kimse sorunları olan biriyle olmak istemez. Uzun vadede olmaz. Open Subtitles لاأحد يُريد بأن يكون بصحبة شخص لديه مشاكل ليس على المدى الطويل
    Kimse sorunları olan biriyle olmak istemez. Uzun vadede olmaz. Open Subtitles لاأحد يريد أن يكون مع شخص لديه مشاكل ليس على المدى البعيد
    Ayrıca, bir keresinde kendi karınca çiftliği olan biriyle buluştum. Open Subtitles ومرّة و اعدت رجل لديه نمل مزرعته
    Özel bir amacı olan biriyle. Open Subtitles رجل لديه هدف خاص
    Evet, bir sürü parası olan biriyle. Open Subtitles نعم , رجل لديه مال
    Kendisi gibi biriyle tanışacak, zeki ve geleceği olan biriyle, ve senden ayrılacak. Open Subtitles وسوف تلتقي بشخصٍ يشبهها، ذكيّ و لديه مستقبل. وسوف تغادر.
    Umurunda olan biriyle karıştırdın beni. Open Subtitles , يومٌ و نصف ؟ أنتِ تشتبهين بي بشخصٍ يأبه
    Güvendiği, yetkisi olan biriyle görüşmeye çalışacaktır. Open Subtitles سوفَ يحاولُ الإتصالِ بشخصٍ ما يثقُ بهِ شخصٌ ما ذو سُلطةٍ
    Ne yaptığından bu kadar emin olan biriyle oynayarak aptallık ettim. Open Subtitles كنت مغفل للعب مع شخص مطلع بشكل كبير على يقوم به.
    Kalp sıkıntısı olan biriyle yüz yüze olmak, kolay değildir. Open Subtitles الوقوف وجها لوجه مع شخص بمشاكل قلبيّة لهو عمل شاقّ
    Sadece, o gün onunla birlikte olan biriyle konuştuğunuzu yazamaz mısınız? Open Subtitles ألا تستطيعين أن تقولى أنكِ تحدثتِ مع شخص كان معه طوال ذلك الوقت؟
    Onun üzerinde güç sahibi olan biriyle 12 saat geçirdi. Open Subtitles أمضى 12 ساعة مع رجل يتمتع بسلطة كبيرة عليه
    Belki de benim sorunum da senin gibi sorunu olan biriyle olamamaktır. Open Subtitles حسناً، ربما مشكلتي هي أنه لا يمكنني أن أتواجد مع شخص عنده مشكلتك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus