| Bak, Kemikler Şehri'nde olanlar konusunda dürüst olmalıyım. | Open Subtitles | استمعي، انا بحاجة الى ان اكون واضح بشأن ما حدث في مدينة عظام |
| olanlar konusunda çok üzgün olduğu için bazen ne söylediğinin hatırlatılması gerekiyor. | Open Subtitles | وأحياناً علينا تذكيره بما يقوله لأنه متضايقٌ جداً بشأن ما حدث |
| Ayrıca sen yokken olanlar konusunda tam olarak dürüst davranmadım. | Open Subtitles | و لم أكن صريحا معك بالكامل بشأن ما حدث عندما لم تكوني بالأرجاء |
| Sorun şu ki, teknede olanlar konusunda emin olamayız. | Open Subtitles | كانت المُشكلة دوماً أننا لا نستطيع أن نكون مُتأكّدين حول ما حدث على ذلك القارب. |
| Burada olanlar konusunda herhangi bir teorin var mı? | Open Subtitles | هل لديك أي ملاحظات حول ما حدث هنا؟ |
| Charlie'ye olanlar konusunda hissettiklerini anlatmanı istiyoruz. | Open Subtitles | تحدّثي حول ما حدث مع (تشارلي)، ومشاعركِ. |
| Josie, Seattle'de olanlar konusunda bana dürüst davranmanı istiyorum. | Open Subtitles | "جوسي"، أريد منك مصارحتي بشأن ما حدث في "سياتل". |
| Stewie, Dylan'la aramızda olanlar konusunda çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | ستوي)، فقط أشعر بفظاعة) (بشأن ما حدث مع (ديلن |
| Ve olanlar konusunda yalan söyleyip söylemediğini de bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أعرف إن كنت تكذب بشأن ما حدث بينك وبين (أليسا) |
| - Bu gece burada olanlar konusunda. | Open Subtitles | حول ما حدث هُنا الليلة. |