"olarak kalacak" - Traduction Turc en Arabe

    • سيظل
        
    • فسيكون دائماً
        
    Raymond'ımız dış görünüşü normal, çalışkan, ağırbaşlı ve toplumun saygıdeğer bir üyesi olarak kalacak. Open Subtitles حبيبنا ريموند سيظل فى الظاهر شخصا طبيعياً واعياً منتجاً عضو محترم فى المجتمع ..
    Bu adam bir fahise, hep bir fahiseydi, muhtemelen fahise olarak kalacak. Open Subtitles هذاالرجلعاهر, كانعاهراًدوماً, و على الأرجح سيظل عاهراً
    ..ve ne kadar zorlarsan zorla, seni ilk gün bu ofise getiren o aynı ahmak olarak kalacak. Open Subtitles ومهما كنتِ تحاولين بشدّة سيظل الحقير نفسه الذي أرسلك إلى هذا المكتب في المقام الأول.
    Hayır, yani her zaman benim kocam olarak kalacak tabii ki. Open Subtitles لا أقصد ، لكنه لطالما سيظل زوجي إذا كنتِ تدرين ما أقصده
    Onu şimdi götürürsek hayatının en kötü günü olarak kalacak! Open Subtitles إذا أخذناها الآن ، فسيكون دائماً أسوء يوم لها في حياتها
    Yani Howard bir daha uzaya çıkamayacak ama Sheldon hep dahi olarak kalacak. Open Subtitles حسناً، "هاورد" لن يذهب للفضاء مجددًا أبدًا لكن "شيلدون" سيظل عبقرياً على الدوام
    Yaprak Kitabı, annenin kaderi... ..bir gizem olarak kalacak. Open Subtitles كتاب الأوراق, الذي يخبئ مصير والدتك, سيظل لغزًا.
    Yaprak Kitabı, annenin kaderi... ..bir gizem olarak kalacak. Open Subtitles كتاب الأوراق, الذي يخبئ مصير والدتك, سيظل لغزًا.
    Uhtred değişmeyecek ve eminim ölene dek kâfir olarak kalacak. Open Subtitles أوتريد لن يتغير، أنا واثقة سيظل وثنياً حتي الموت
    Boyun 1,57 olarak kalacak, demiştin. Open Subtitles تنبأت أن طول قامتي سيظل 1.57 متراً إلى الأبد
    Uhtred değişmeyecek ve eminim ölene dek kâfir olarak kalacak. Open Subtitles أوتريد لن يتغير، أنا واثقة سيظل وثنياً حتي الموت
    Sanırım her zaman, büyük annemin gizli içki sorununu hatırlatan bir eşya olarak kalacak. Open Subtitles سيظل دائماً نصباً لادمان جدتي.
    Benim ofisim, benim olarak kalacak. Beğenmezsen çekip git. Open Subtitles مكتبي سيظل مكتبي وإرحل إذا لم يعجبك هذا
    Ama yanında oyuncak ayısı olduğu sürece, hep çocuk olarak kalacak. Open Subtitles و لكن طالما أن معه دبدوبه سيظل ولداً
    Branston Köprüsü daima el değmemiş olarak kalacak. Open Subtitles جسر برانستون سيظل سليم
    Benim gözümde her zaman yenilmez olarak kalacak. Open Subtitles وهكذا سيظل إلى الآبد في عيني.
    Sonsuza dek yavru kedi olarak kalacak. Open Subtitles سيظل قط صغير الى الأبد
    Senatör Morra'nın o hapı sana harcaması benim için sonsuza dek bir gizem olarak kalacak. Open Subtitles سبب تضييع السيناتور (مورا) تلك الحبوب عليك سيظل غامضًا لي
    Onu şimdi götürürsek hayatının en kötü günü olarak kalacak! Open Subtitles إذا أخذناها الآن ، فسيكون دائماً أسوء يوم لها في حياتها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus