Birisi ya da bir şey benim 'gıda manyağı' olduğumu biliyor, bu kısa yazıdaki gibi. | Open Subtitles | شخص أو شيء ما يعرف أنني أحب طعام الحجم العائلي , والمقالات القصيرة الساخرة |
Nikki'nin vaftiz annesi yardıma muhtaç olduğumu biliyor. | Open Subtitles | عرابة نيكي تعلم أنني أحتاج الى فرصة أخرى |
Polis olduğumu biliyor. Öterse mahvolurum. Demek istediğim bu. | Open Subtitles | أنه يعلم أنني شرطي ، أن وشى بي ،فانني ميت لا محاله هذه وجهه نظري |
Osborne okuldan atıldıktan sonra iş teklif edenin ben olduğumu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرف أنني قد عرضت الوظيفة على أوزبورن عندما تم طرده من الأكاديمية؟ |
Senden daha gencim ve herkes köydeki en iyi okçu olduğumu biliyor. | Open Subtitles | أنا أصغر منك وكلّ شخص يعرف أني أفضل رامي في القرية |
Lütfen bana, babam burada olduğumu biliyor ve bu içkiler benim için değil de. | Open Subtitles | أرجوكِ اخبريني ,ما الذي تفعليه هنا "وابدأي بـ " أبي يعلم بوجودي |
Ama o uyandı! Burada olduğumu biliyor! Oradan çıkacak! | Open Subtitles | لكنه استيقظ ، وهو يعلم أني هنا سوفيخرج. |
Tamam, Dr. John İnsancıl Bir Adam Olduğumu Sanıyorum Ama Hizmetli Sayesinde Herkes Sahtekâr olduğumu biliyor Suratımda Yumurta Var Dorian. | Open Subtitles | حسنا "دكتور جون أظن أنني رجل العلاقات.. لكن شكرا الآن للبواب الكل يعرف بأنني محتال الآن لدي بيض على وجه دوريان" |
Çünkü tüm bu tezgahı kuran hıyarın ben olduğumu biliyor! | Open Subtitles | لأنه يعلم بأنني أنا البغيض الذي أعددت هذا الأمر برمته |
Babam cezalı olduğumu biliyor. Beni nerede bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | أبي يعرف أنني على الارض، حتى تعرف أين تجد لي. |
Riley yaralı olduğumu biliyor, bu yüzden hastaneleri izliyordur. | Open Subtitles | رايلي يعرف أنني يصب، حتى انها ستعمل يكون يراقب المستشفيات لمعرفة ما إذا أنتقل المباراة. |
Masum olduğumu biliyor ama yine de gözden çıkarabiliyor. | Open Subtitles | يعرف أنني بريء وينوي أن يُضحي بي على أي حال |
- Telefonda konuştuğumuzda, sarışın olduğumu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | عندما تحدثنا على الهاتف، هل تعلم أنني كنت شقراء؟ - رقم |
Sence babası olduğumu biliyor mu? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنها تعلم أنني والدها ؟ |
Onun için değerli olduğumu biliyor. | Open Subtitles | إنهُ يعلم أنني يمكن أن أكون ذا فائدة بالنسبة له |
Evli olduğumu biliyor. Şafaktan önce dönerim. | Open Subtitles | .إنه يعلم أنني متزوجة .سأعود قبل الفجر |
Kızları doğramayı seviyorum. Deli olduğumu biliyor muydun? | Open Subtitles | أنا أحب أن أشطر البنات إلى نصفين هل تعرف أنني مجنون كليا ؟ |
Tabii ki. Efendisi olduğumu biliyor. | Open Subtitles | بالطبع، إنه يعرف أني سيده ومالكه |
Ama sanırım iş bitirici burada olduğumu biliyor. | Open Subtitles | لكني أعتقد أن المزور يعلم بوجودي هنا |
Lanet olası bir şey. Gay olduğumu biliyor. | Open Subtitles | إن هذا مجرد هراء, يعلم أني شاذ. |
Aferin, "Dr. İnsancıl Bir Adam Olduğumu Sanıyorum Ama Hizmetli Sayesinde Herkes Sahtekâr olduğumu biliyor Suratımda Yumurta Var Dorian". | Open Subtitles | أحسنت عملا, "دكتور جون أظن أنني رجل العلاقات.. لكن شكرا الآن للبواب الكل يعرف بأنني محتال الآن لدي بيض على وجه دوريان" |
Çünkü tüm bu tezgahı kuran hıyarın ben olduğumu biliyor! | Open Subtitles | لأنه يعلم بأنني أنا البغيض الذي أعددت هذا الأمر برمته |
Sorun değil burada olduğumu biliyor. Ayrıca hiçbir şey yapamadığım gerçeğini aklımdan uzaklaştırıyor. | Open Subtitles | أنه بخير و هو يعلم بأني هنا و أيضاً تقتلني حقيقة بأنني لا أستطيع فعل أي شئ له |
- Yukarıdan aşağı 3 evli olduğumu biliyor. | Open Subtitles | ثلاثة أسفل يعرف أنا متزوج. - ما هو ثلاثة أسفل تفعل؟ |
Evet, burada olduğumu biliyor. O da şimdi muhtemelen bir striptiz kulübündedir, yani bir şaka olarak, aynı benim gibi. | TED | نعم، هي تعلم أني متواجد هنا. قد تكون هي نفسها داخل ناد للتعري الآن، على سبيل المزاح، تفعل نفس الشيء مثلي. |
Öğretmenim çok geç kalamam dedi, burada olduğumu biliyor. | Open Subtitles | معلّمتي قالت ليّ بألا أتأخّر لمدّة طويلة، تعلم بأنّي هنا. |
O benim polis olduğumu biliyor. | Open Subtitles | انها تعرف أنا جوال |
Gözetleme, biz istasyondayız. Web-bombasını bulmaya çalışıyorum. Ama düşmanımız, sisteminde olduğumu biliyor. | Open Subtitles | أحاول إيجاد الماحق الشبكيّ، لكن عدوّنا يعلم أنّي داخل نظامه |