O çocuğa sataşacak kadar salak olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك مغفل لدرجة أن تتشاجر مع ذلك الفتى. |
Para kabul eden polisler olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أن هناك رجال شرطة تأخذ المال |
Ne olursa olsun, kaderimizin kaçınılmaz olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | مهما حصل، لا أظن أن قدرنا محتوم. |
Güvenli evdeki patlamanın kaza olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنّ إنفجار البيت الآمن كان حادثا. |
Bak dostum, bunun iyi bir fikir olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | حسنا ، أنظر يارجل لا أعتقد أنها فكرة حسنة |
Benim görevimin sizin problemlerinizi çözmek olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد بأنّه دوري لحلّمشاكلكملكم. |
Hediye veren gizemli kişinin Bay Knightley olduğuna inanmıyorum, böyle gizli kapaklı işler çevirmek onun doğasında yoktur. | Open Subtitles | انا لا اعتقد ان السيد نايتلي غامض, ليست السرّية من طبيعته |
Bunun şeytan kaçma olayı olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | "أنا لا أؤمن بكون هذا استحواذ... "من قِبل شيطان أو جني ما. |
O yaşlı adamın birine zarar verebilecek olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | أرفض أن أصدّق أنّ ذلك الرجل المُسنّ قادر على إيذاء أيّ أحد. |
Herhangi bir dağı hareket ettirdiğine ya da depremle ilgin olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك قمت بتحريك ذلك الجبل أو كان لك أيّ علاقة بتلك الهزة |
Açıkçası büyük halam olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | . انا لا أصدق أنك أخت جدتى حقاً |
Ülkeni satıyor olduğuna inanmıyorum. Bu senin doğana aykırı. | Open Subtitles | لا أصدق أنك تخليت عنهم ليست هذه طبيعتك |
Bence kandırmaya çalışıyorsun. İkilin olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك تحاول شراءه لا أصدق أن لديك الشيطان |
Onun söylediği gibi olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أصدق أن الأمر حدث كما ذكره، لم أصدقه |
Bunun bir hastalık olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا مرض |
Jai Kumar'ın böyle olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | أن لا أظن أن جاى كومار مثلهم |
Geçmişteki içtiklerinin hamile kalma ihtimaline bir etkisi olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّ شُربك السابق له تأثير أيّاً كان على فُرص حملك. |
Var olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها موجودة حقًا. |
- Onun katil olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | - أنا لا أعتقد بأنّه القاتل. |
Üzgünüm ama bunların kitapla ilgili olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | انا اسف , انا اسف لكن لا اعتقد ان ذلك من اجا الكتاب |
Bunun şeytan kaçma olayı olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | "أنا لا أؤمن بكون هذا استحواذ... "من قِبل شيطان أو جني ما. |
Böyle olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّ هذا يحدث. |
Yaptığın şeye minnettarım ama, ...artık bu işin ormal olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | أقدر حقاً ماتفعلينه، ولكن لاأعتقد ان الشعور بالأمان سيكون جزء من حياتنا بعد الآن. |
Hayır efendim. Bunun doğru olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لا , يا سيدي أنا لا أؤمن بأن هذا صحيح |
Boyun eğmenin bir zayıflık göstergesi olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أؤمن بأنه من الضعف أن تكون من يستسلم. |
Ama onun kötü adam olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | . ولكن لا أصدق أنه أصبح من الأشرار |
Araba hırsızlığı olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنها كانت مجرد حادثة سرقة سيارة |
Onunu karınızın kurşunu olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنها كانت رصاصة مسدس زوجتك. |