Bunu doğru olduğundan emin değilim, ama bunu duyduğuma sevindim. | Open Subtitles | حسناً، لست متأكدة أن ذلك صحيح، لكنني ممتنة أنك هنا |
Hepimiz çocuğun bu dava için çok uğraştığını biliyoruz. Ama cinayetin onun dümende olacağı bir şey olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | نعلم جميعاً أنّ الفتى متعلق بالقضية، لكن لستُ متأكداً أنّه قادر على القتل. |
Bu harika. Hemen üstüne gidelim o zaman. Bunun iyi bir fikir olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | هذا مثالي لنتحرك الآن انا لست متأكداً بأنها فكرة جيده ياأخي |
Transfer edilmesinin şu an iyi bir fikir olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكدة من أنا نقله هو فكرة جيدة الآن |
Kardeşim, senin iki kat arası merdivenle mücadeleni izledim. Aksiyonun senin portfolyonda olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | صديقي، رأيتك للتو تعاني مع درج، لا أعرف إن كان العمل سيكون ضمن مخططاتك. |
Çocuklar, bu yapının konuşacak kadar dayanıklı olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | يا شباب لا أظن أن هذا وقت مناسب لكم |
Düzeltebileceğimiz bir problem olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكداً أن هذة مشكلة بإمكاننا أن نحلها |
- Şimdi bile o olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | و حتى الآن أنا لست متأكداً أنها هي من؟ |
Bu bir tehditse, ki ne olduğundan emin değilim... - ...durumunu objektif olarak... | Open Subtitles | إذا كان ذلك تهديداً ، و أنا لست متأكداً من ذلك لكنك ، تَفْقدُ الرؤية ـ ـ ـ ـ |
Çocuğuna ebeveynlik yapmanın en iyi yönteminin rüşvet vermek olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكدة بأن رشوة طفلتكِ هي أفضل طريقة لتربيتها |
Bir sızıntı vardı ama o olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | أعتقد بأن الخرق كان موجوداً ولكني لستُ متأكداً بأن الخرق كان منه |
Kimden geldiğini bilmediğin bir çiçeği takmanın mantıklı olduğundan emin değilim pek. | Open Subtitles | لستُ متأكّداً أنّها فكرة ذكيّة الذهاب للمدرسة واضعة بعض الزهور عندما لا تعرفين من هو |
Matty, ihtiyacın olanın bu olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | (ماتي)، لستُ واثقة بأن هذا ما تحتاجه حقاً. |
Çünkü, onu terk etmenin, kendinle ilgili hislerine gerçekten çözüm olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لأنني لست متأكد أن هجرانك إياها هو الحل لكيفية شعورك تجاه نفسك |
Yüksüğün kıçı olduğundan emin değilim ama haydi bakalım. | Open Subtitles | انا لست متأكد ان كانت الحلقة المعدنية لها مؤخرة , لكن لنفعل هذا |
Bir şeylere devam etmek için yeteri kadar ortak noktamız olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | أنا فقط لست متأكدة أن لدينا ما يكفي من الأمور المشتركة, لنستطيع النجاح في حياتنا |
Efendim, yapmak istediğiniz şeyin mümkün olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | سيدي أنا لست متأكدة أن ما تريد فعله ممكن حتى |
Sesin aynı ve bunun iyi bir şey olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | (فلاب)، أنك لم تتغير و لست متأكدة أن هذا شئ جميل |
Hepimiz çocuğun bu dava için çok uğraştığını biliyoruz. Ama cinayetin onun dümende olacağı bir şey olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | نعلم جميعاً أنّ الفتى متعلق بالقضية، لكن لستُ متأكداً أنّه قادر على القتل. |
Bunun iyi bir fikir olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكداً بأنها ستكون فكرة جيدة |
Korsan temasının komite göreviyle alakalı olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكدة من أن سمة القرصان تتماشى مع مهمة اللجنة |
Her ifadede bulunmamızın gerekli olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لا أعرف إن كان ضرورياً بالنسبة إلينا أن نحضر كل شهادة |
Mümkün olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا ممكنا |
Aklımın ve bedenimin aynı fikirde olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكداً أن خاطري وجسدي متوافقان |
Bunun iyi bir fikir olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكداً أنها فكرة جيّدة |
Clark, Lana olduğundan emin değilim ama eminim bir gün söyleyebileceğin biri olacak. | Open Subtitles | كلارك إسمع لست متأكداً من أنها لانا لكن لابد من أنك ستجد أحداً بوسعك أن تخبره |
Doktor Yedlin'in bu tür bir uzmanlığı olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكدة بأن د. (يدلن) لديه هذا النوع من الخبرة |
Dr. Alvarez'in benim için doğru doktor olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | "لستُ متأكداً بأن الطبيب "ألفاريز هو الطبيب المناسب لي |
Olan biten bunca şeyden sonra bunun iyi bir fikir olduğundan emin değilim yumurcak. | Open Subtitles | في ضوء كلّ ما يحدث، فإنّي لستُ متأكّداً أنّها فكرة صائبة، عزيزتي. |
Bunun iyi bir şey olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لستُ واثقة بأن هذا شيء جيد. |
Bugünün peynir ve soğanlı çarşamba mı yoksa tuz ve sirkeli cuma mı olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكد أن هذه بطعم الجبنة والبصل. فالأربعاء خاص بالملح، والجمعة خاص بالخل. |
Harry'nin üzülmeye hakkı olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | انا لست متأكد ان يكون هارى لديه الشعور بالتأذي |