"olduğunu bildiğini" - Traduction Turc en Arabe

    • أنّك تعرف
        
    • أنك تعرف
        
    • أنها تعرف
        
    • أنه يعرف
        
    • أنّه يعرف
        
    • بأنك تعرف
        
    • انه يعرف
        
    • أنكِ تعرفين
        
    • أنه عرف
        
    • أنّك تعلم
        
    • أنها تعلم
        
    • معرفته بأن
        
    • قال بأنه يعرف
        
    • إنه كان يعرف
        
    • أنك تعلمين
        
    Arrow görmüş sizi. Kim olduğunu bildiğini biliyor. Open Subtitles السهم رآك معه، وإنّه يعلم أنّك تعرف هويّته.
    Eğer kardeşimin benden daha iyi olduğunu bildiğini düşünüyorsan, yanılıyorsun. Open Subtitles إن كنت تظن أنك تعرف أختي أكثر مني، أنت مخطئ.
    Her konuda en iyisinin ne olduğunu bildiğini sanıyor ama öyle değil. Open Subtitles تظن أنها تعرف الأفضل في كل شيء ولكنها لا تعرف ذلك حقاً
    Ama buradan, oğlum ve benim için en iyisinin ne olduğunu bildiğini sanan haddini bilmez biri gibi duruyorsun. Open Subtitles هو أنك رجل متعجرف ووقح بشكل لا يصدّق يعتقد أنه يعرف ما هو أفضل لي ولابني
    Bugün hasta abisi için neyin iyi olduğunu bildiğini sanan biri vardı. Open Subtitles ) عالجت مريضاً اليوم كان غاضباً من شقيقه لأنّه افترض أنّه يعرف مصلحته
    Ayrıca neler olduğunu bildiğini de biliyorum. Open Subtitles واعلم ايضا بأنك تعرف بما يجري لذا فنحن قادمون اليك الان
    Lütfen bana kim olduğunu bildiğini söyle. Open Subtitles مرحبًا، رجاءً أخبرني أنّك تعرف هويّتك.
    Bunun nasıl bir his olduğunu bildiğini biliyorum Open Subtitles و أنا أعرف أنّك تعرف ماهية هذا الشعور
    Bunun kim olduğunu bildiğini varsayıyorum? Open Subtitles أفترض أنّك تعرف مَن يكون؟
    Clay Bertrand'ın kim olduğunu bildiğini biliyorum. Yemeyi bırak da dinle. Open Subtitles وأنا أعلم أنك تعرف من هو كلاي برتراند توقف عن أكل لحم القبقب واستمع
    Benim bir ilişkim olduğunu bildiğini biliyorum, ama benim hayatım hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. Open Subtitles أعرف أنك تعرف بشأن العلاقة لكنك لا تعرف شيئاً عن حياتي
    Ana Maria, Sacci'yi öldüren katilin oldukça esmer bir kadın olduğunu bildiğini söyledi. Open Subtitles آنا ماريا قالت للسمراء الجميلة القاتلة أنها تعرف أنها قتلت ساتشي
    Bana 'ace'in ne olduğunu bildiğini söyleyince onunla çok iyi anlaşacağımızı anlamıştım. Open Subtitles عندما أخبرتني أنها تعرف ما يعلى عليها, عرفت أن حارس. قهقهة] [حشد
    Minibüsteyken nerede olduğunu bildiğini söyledi. Open Subtitles في السيارة قال أنه يعرف أين هو
    Sanırım Jack büyük ve tehlikeli bir işe bulaştı. Ne olduğunu bildiğini bile sanmıyorum. Open Subtitles أظنّ أنّ (جاك) مشارك في شيء كبير وخطير لا أظنّ أنّه يعرف حتّى ما هو
    İkna kabiliyetinin oldukça iyi olduğunu bildiğini görüyorum. Open Subtitles أرى بأنك تعرف لغة الراحة كثيرا.
    Bu kamyonları soyan odur demiyorum... ama kim olduğunu bildiğini garanti ederim. Open Subtitles لا أقول انه يسرق الشاحنات لكنى متأكد من انه يعرف من يسرقها ولكنى احتاج إلى بعض الوقت
    Neyin içinde olduğunu bildiğini düşünüyorsun Çünkü ben bununla başederken beni gördün Open Subtitles أتظنين أنكِ تعرفين ما سيأتيكِ لأنكِ شاهدتني أمر به؟
    Annemin hamile olduğunu bildiğini sanmam. O hapishanedeymiş. Open Subtitles لا أظن أنه عرف أن أمي كانت حاملا كانت محبوسة في السجن
    Ama senin kızın olduğunu bildiğini söyledin. Open Subtitles لكنّك قلتَ أنّك تعلم أنّها ابنتك
    Sadece, senin ne kadar harika olduğunu bildiğini sanmıyorum ve canının yanmasını istemiyorum. Open Subtitles فقط لا أظن أنها تعلم كم أنت عظيم, ولا أريد أن أراك تتأذى
    Doktor Prender'in terapinin sahte olduğunu bildiğini için doktor Macvittie'yi suçladığı sayfa. Open Subtitles الصفحة حيث الدكتورة ( بريندر ) تتهم الدكتور ماكفيتي ) هنا معرفته بأن العلاج كان مزيفاً )
    Başımın belada olduğunu bildiğini ve beni kurtarabileceğini söyledi. Open Subtitles قال بأنه يعرف مشكلتي وعرض كفالتي
    İnsanlar bu sürtüğün balıkçının eşi olduğunu bildiğini düşünecek Open Subtitles سوف تظن الناس إنه كان يعرف .تلك العاهرة كانت زوجة الصياد
    Nerede olduğunu sanırım biliyorum. Nerede olduğunu bildiğini mi sanıyorsun? Open Subtitles ـ أعتقد أنني أعلم مكانه ـ تعتقدين أنك تعلمين مكان ماذا؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus