"olduğunu bile bilmiyoruz" - Traduction Turc en Arabe

• لا نعرف حتى
• نحن حتى لا نعرف
• نحن لا نعلم حتى
• ولا نعلم حتى
• نحن لا نعرف ما
• نحن لانعرف حتى
• نجهل حتّى
• نحن حتى لانعرف
• لا نعرف إذا كان
• لا نعرف حتّى
• حتى لا نعلم

Bak, bu anının ne kadar doğru olduğunu bile bilmiyoruz.
إنظري ، نحن لا نعرف حتى مدى دقة هذه الذاكرة

Ama bilim insanları olarak bugün kaç hücre tipi olduğunu bile bilmiyoruz ve çoğu konuşma başlığı ne olurdu, onu da bilmiyoruz.
لكن كعلماء، لا نعرف حتى الآن عدد أنواع الخلية الموجودة ولا نعرفُ ما ستكون عناوين معظم تلك المحادثات.

- İsyancıların karargahının nerede olduğunu bile bilmiyoruz.
نحن حتى لا نعرف أين القاعدة الأساسية للثوار

- Nerede olduğunu bile bilmiyoruz. - Gidip sen mi getireceksin?
نحن حتى لا نعرف أين هو سنقود إلى هناك لنحضره.

İçinde ne olduğunu bile bilmiyoruz, değil mi?
اسمعي، نحن لا نعلم حتى ما يحويه هذا الشيء، صحيح؟

Kozmik bir hız sınırının neden var olduğunu bile bilmiyoruz.
ولا نعلم حتى لماذا يوجد حد سرعة كوني

Tam zamanı bebeğim. Ne olduğunu bile bilmiyoruz.
نحن لا نعرف ما هو , قد يكون كائناً شريراً أو أي شيء

Kozmik bir hız sınırının neden var olduğunu bile bilmiyoruz.
نحن لانعرف حتى لماذا يُوجد حد للسرعة الكونية

Evet, sorun şu ki bir şey için aylardır hazırlanıyoruz ama daha ne olduğunu bile bilmiyoruz.
أجل، المشكلة أننا نتدرب منذ شهور لشيء نجهل حتّى ماهيّته

Ne olduğunu bile bilmiyoruz.
نحن حتى لانعرف ماهيته

Benim cevabım buydu: "Bunun ne olduğunu bile bilmiyoruz, ama kaldıramayacağımı bildiğim tek şey var, o da yoğun bakımda yatan sevgilimle ayrılmak."
فأجبت:"نحن لا نعرف حتّى ماهذا، ولكن ما أعرفه هو مالا أستطيع تحمّله الآن وهو الانفصال بينما الشخص الذي أحبّه موجود في العناية المشددة."

- Hayatta olduğunu bile bilmiyoruz.
نحن حتى لا نعلم اذا كانت لازالت حيه.

Hava neredeyse karardı ve gerinin ne taraf olduğunu bile bilmiyoruz.
لقد حل الظلام تقريباً و نحن لا نعرف حتى أين طريق العودة

Baba, bu şeylerin ne olduğunu bile bilmiyoruz.
أبي , نحن لا نعرف حتى ما هذه الأشياء بعد

Bakın bu küçük Willie'nin kadın öldüğü zaman nerede olduğunu bile bilmiyoruz.
نظرة، ونحن لا نعرف حتى عندما كان هذا ليتل ويلي شخص ليلة وفاتها.

O kapının dışında ne olduğunu bile bilmiyoruz.
نحن لا نعرف حتى ماذا ينتظرنا خارج ذلك الباب

Bilmiyoruz. Dükkânın nerede olduğunu bile bilmiyoruz!
نحن لا نعرف، نحن حتى لا نعرف مكان هذا الشيئ

Bu şeyin ne olduğunu bile bilmiyoruz ama şimdiden kafası için duvarımda bir yer seçtim.
نحن حتى لا نعرف ماهو هذا الشيء بعد وانا بالفعل حددت مكاناً على جداري من اجل رأسه

Bu bayanda evimizin anahtarı var ama kim olduğunu bile bilmiyoruz.
هذه الامرأة التي لديها مفاتيح بيتنا نحن لا نعلم حتى من هي